Rus ve İngiliz kışkırtmaları sonucunda meydana gelen isyan ve katliamlar karşısında Osmanlı hükümeti, herhangi bir önleme başvurmadan önce Ermeni Patriği, Ermeni milletvekilleri ve Ermeni cemaatinin ileri gelenlerine “Ermenilerin Müslümanları arkadan vurmaya ve katletmeye devam etmeleri halinde gerekli önlemleri alacağını” bildirmekle yetinmiştir. Ancak, olaylar durmak yerine giderek yoğunlaşınca, ordunun birçok cephede savaş halinde bulunması nedeniyle cephe gerisinin emniyete alınması ihtiyacı doğmuştur.
Osmanlı yönetimi bütün uğraşmalarına karşılık Ermeni teröristlerin saldırılarını durduramayınca 24 Nisan genelgesini çıkarmış ve 24 Nisan 1915 tarihinde Ermeni Komiteleri kapatılarak, yöneticilerinden 2345 kişi devlet aleyhine faaliyette bulunmak suçundan tutuklanmıştır. İşte Diaspora Ermenilerinin her yıl sözde “Ermeni soykırımının yıldönümü” diye andıkları 24 Nisan, devlet aleyhine faaliyette bulunan ve masum insanları katleden 2345 komitecinin tutuklandığı tarihtir. Yani bütün dünyayı velveleye verdikleri, sözde soykırım yapıldı, katliama uğradık, tehcir edildik yerimizden yurdumuzdan olduk dedikleri tarihte yapılan; görüldüğü gibi devlet aleyhine faaliyette bulunan ve çoluk çocuk, ihtiyar, kadın demeden masum insanları katleden 2 bin 345 komitecinin tutuklandığı tarihtir.
24 Nisan tutuklamaları esnasında çatışma meydana gelmediği gibi Ermeni ileri gelenlerine yönelik öldürme olayı da olmamıştı. Ancak komitelerin lider kadrolarının tutuklanması, muhtemel bir genel isyanın etkisiz ve lidersiz kalmasına yol açmıştı.
Osmanlı hükümetinin kararının ardından Ermeniler, 24 Nisan tutuklamalarını kendi lehlerine çevirmek için harekete geçmiş ve Eçmiyazin Katogikosu Kevork, ABD Cumhurbaşkanı’na şu telgrafı göndermiştir:
“Sayın Başkan, Türk Ermenistanı’ndan aldığımız son haberlere göre, orada katliam başlamış ve organize bir terör, Ermeni halkının mevcudiyetini tehlikeye sokmuştur. Bu nazik anda Ekselanslarının ve büyük Amerikan Milletinin asil hislerine hitap ediyor, insaniyet ve Hıristiyanlık inancı adına, büyük Cumhuriyetinizin diplomatik temsilcilikleri vasıtasıyla derhal müdahale ederek, Türk fanatizminin şiddetine terkedilmiş Türkiye’deki halkımın korunmasını rica ediyorum.
Kevork,
Başpiskopos ve bütün Ermenilerin Katogikosu(1).”
Başpiskopos Kevork’un telgrafını, Rusya’nın Washington Büyükelçisi’nin ABD’deki temasları izledi. Bütün olup biten, yasadışı Ermeni komitelerinin kapatılması ve elebaşlarının tutuklanmasıdır. Görüldügü gibi bu gün, sözde soykırım şöyle dursun, sözde soykırım savlarına temel oluşturduğu öne sürülen yer değiştirme uygulamasıyla bile ilintili değildir.
Gel gör ki Ermeniler, bu olayı bir “katliam” gibi göstermeye, “ Ermeni soykırımı” adını verdikleri Büyük Yalan’ı dünyaya yutturmaya çalışıyorlar.