1905.az

  • Ermenilerin “geliş”i
    • Kronoloji
    • nota bene
    • Analiz
    • Haber
  • Azeri soykırımları
    • Kronoloji
    • Nota bene
    • Analiz
    • Haber
  • Ermeni devleti
    • Kronoloji
    • Nota bene
    • Analiz
    • Haber
  • Azeri tehcirleri
    • Kronoloji
    • Nota bene
    • Analiz
    • Haber
  • Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik tecavüzü
    • Kronoloji
    • Nota bene
    • Analiz
    • Haber
  • Ateşkes devam ediyor…
    • Kronoloji
    • Nota bene
    • Analiz
    • Haber
  • Azərbaycanca
  • العربية
  • Հայերեն
  • English
  • Français
  • ქართული
  • Deutsch
  • فارسی
  • Русский
  • Español
  • Türkçe

Haberler

  • Bakan Akar’dan Azerbaycan’a taziye telefonu
  • Azerbaycan Savunma Bakanlığı: 7 askerimiz şehit oldu
  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: Azerbaycan meşru müdafaa hakkını kullanarak öz topraklarını elde etmiştir.
elkhan-suleymanov.az Personal web page
of Elkhan Suleymanov,
MP from Shamakhi
( 2010-2020 )
  • BELGELER
  • HARİTALAR
  • YAYINLAR
shahdagpeoples.az

ARŞİV BELGELERİNE GÖRE KAFKASLAR’DA ve ANADOLU’DA ERMENİ MEZALİMİ

25.04.2014

ARŞİV BELGELERİNE GÖRE KAFKASLAR’DA ve ANADOLU’DA ERMENİ MEZALİMİ

T. C. Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı, Kafkaslarda ve Anadolu’da ermeni mezalimini anlatan arşiv belgelerini yayınlamıştır. Neşredilen bu belgeler, Ermenilerin iddia ettikleri gibi Türklerin Ermenilere zulüm yapmadıklarını, bunun aksine Ermenilerin Türklere nasıl soykırım yaptıklarını tüm açıklığı ile ortaya koymaktadır. Ermenilerin Anadolu ve Kafkaslarda plânlı olarak Türk nüfusunu yok etmeye çalışmaları belgeleri ile ortaya konulmaktadır. Ermeniler fırsat buldukça köyleri basmışlar, kadın-erkek, çoluk-çocuk, genç-ihtiyar demeden ahalinin tamamını katletmekten çekinmemişlerdir. 1906-1918 arası yıllar soykırımın en çok işlendiği yıllardır. Bilindiği üzere bu dönem, Osmanlı Devleti’nin sırası ile, Trablusgarb, Balkan ve Birinci Dünya Savaşları dönemlerine rastlamaktadır. Bu zaman dilimi içerisinde, Ermeniler önce Doğu Anadolu’nun büyük bir kısmını işgal etmiş olan Ruslarla işbirliği yapmışlar ve Rus işgali altında bulunan yörelerde akla hayale gelmeyecek her türlü vahşet ve soykırımı gerçekleştirmişlerdir.  Belgelerden bazılarının özet ve transkripsiyonu şöyle:

 

ERMENİLERİN REVAN’DA YİRMİ BEŞ KÖYÜ YAKARAK AHALİSİNİ KATLETTİKLERİ

Ermenilerce yakılan ve ahalisi katledilen Revan sancağı merkez kaymakamlığına bağlı yirmi beş köyün isimlerinin bildirildiğine, Nahcıvan ve diğer kazalara bağlı olup yakılan köyler hakkında da malumat alındığında bildirileceğine dair.

29 Z. 1323 (24. II. 1906)

Saltanat-ı Seniyyenin

Tiflis Başşehbenderliği

Aded: 1045-16

Hâriciye Nezâret-i Celîlesi Cânib-i Sâmîsine

Ma‘rûz-ı çâker-i kemîneleridir ki, Revan sancağının yalnız merkez kâ’im-i makâmlığına tâbi‘ Ermeniler tarafından ihrâk bi’n-nâr ve ahâlîsinin kısm-ı a‘zamı katli‘âm edilen İslâm karyelerinin esâmîsi mu’ahharan Tiflis’e gelen şâyân-ı i‘timâd bir zât tarafından beyân

olunmağla ber vech-i zîr tahrîr olunur.

1- Hores, 2- Çehri, 3- Cennetli, 4- Tos, 5- Betlice, 6- Köyrali, 7- Sarımsenk, 8- Mangüs, 9- Gözecik, 10- Güllüce, 11- Tutiya, 12- Damagirmez, 13-Goh, 14- Kemal, 15- Kamerli, 16- Bozavant, 17- Toprakkala, 18- Masûmlu, 19- İpekli, 20- Uğrubeğli, 21- Çidemli, 22- Novibayezid (Yenibayezid), 23- Dokuzlu, 24- Tutuplu, 25- Hamamlı.

Revan sancağı dâhilindeki Nahcıvan vesâ’ir kâ’im-i makâmlıklara tâbi‘ ihrâk edilen İslâm karyeleri hakkında ma‘lûmât ahzedildikce onların dahi arzına müsâra‘at edileceği ma‘rûzdur. Ol bâbda ve her hâlde emr ü fermân hazret-i men-lehü’l-emrindir.

Fî 14 Zi’l-hicce sene 1323 ve

Fî 26 Kânûn-ı Sânî sene 1321

Tiflis Başşehbenderi

 bende

 Mehmed Re’fet

 Mektûbî-i Hâriciyye

Numara: 7451

Fî 11 Şubat sene [1]321

Huzûr-ı Sâmî-i Sadâret-penâhîye Tezkire-i Aliyye

Rusya’nın Revan sancağının yalnız merkez kâ’im-i makâmlığına tâbi‘ olup Ermeniler tarafından ihrâk ve ahâlîsinin kısm-ı a‘zamı katli‘âm edilen yirmi beş İslâm karyesinin esâmîsini ve mezkûr sancağın sâ’ir kâ’im-i makâmlıklarına tâbi‘ olan ve ihrâk edilen diğer İslâm karyeleri hakkında istihsâl edilecek ma‘lûmâtın dahi bildirileceğini şâmil Tiflis Başşehbenderliği’nden ahzolunan 27 Kânûn-ı Sânî sene [1]321 târîhli ve 16 numaralı tahrîrâtın sûreti leffen takdîm kılınmağla emr ü fermân.

BOA. HR. MKT, nr. 2995/1

KARS VE ARDAHAN HAVALİSİNDE MÜSLÜMANLARA VE ESİRLERE YAPILAN SOYKIRIM

Kars ve Ardahan havalisinde soykırıma uğrayan Müslümanların sayısının 30.000’e vardığı, muhafazası Ermenilere verilen Osmanlı esirlerinin çok kötü muamele gördükleri ve tüfek dipçikleriyle öldürüldükleri; Osmanlı ordusu içinde bulunan Ermeni ve Rumların kasden esir düşerek Ruslara bilgi sızdırdıkları, Kafkasya Ermenilerinin de önce Osmanlılara esir düştükleri ve sonra kaçarak öğrendiklerini Ruslara

bildirdiklerine dair.

 19 R. 1333 (6. III. 1915)

Bâb-ı Âlî

Hâriciye Nezâreti

Umûr-ı Siyâsiyye Müdîriyet-i Umûmiyyesi

Mühimme Kalemi

Kayıt Numarası: 90

Fî 21 Şubat sene [1]330

Hulâsa: Kafkasya’daki İslâmlara ve üserâya mezâlim

Dâhiliye Nezâret-i Celîlesine

Kars ve Ardahan havâlîsinde hükûmetin tahrîkiyle bi’l-hâssa Ermeniler tarafından itlâf edilen Müslüman erkeklerin adedi otuz bine vardığı ve hânelerinin ihrâk edildiği ve karlı ve buzlu dağlara dökülen bî-çâre kadın ve çocukların hâli dil-hırâş bulunduğu ve muhâfazası Ermenilere verilen Osmanlı üserâsının bunlar tarafından envâ‘-i sû-i mu‘âmelâta ma‘rûz kaldıkları ve tüfenk dipçiğiyle döğülerek itlâf edildikleri mevsûkân istihbâr kılındığı ve Ruslarla temâsda bulunan asâkir-i Osmaniyye miyânında Rum ve Ermenilerin bulunmasını Kafkasya’daki hayır-hâhlarımızın tenkîd etmekte oldukları ve rivâyet olunduğuna göre bunların bi’l-iltizâm esîr düşdüklerini ve Kafkasya Ermenilerinden bir kısmının da amden bize esîr düşerek ve sonra kaçarak öğrendiklerini Ruslara söylediklerini binâ’en alâ-zâlik

bu bâbda ihtiyât edilmesi Tahran Sefâreti’nden bildirilmişdir. Harbiye Nezâret-i Celîlesi’ne teblîğ-i keyfiyyet olundu. Üserâmıza hüsn-i mu‘âmele edilmesi esbâbının istihsâli zımnında İtalya Sefâreti nezdinde mükerreren teşebbüsât-ı kaviyye icrâ olunmuş ve aksi takdîrde Rus esirlerine karşı tedâbir-i şedîde ittihâz olunacağı bildirilmişdir, efendim.

BOA. HR. SYS. HU, kr. 110, dos. 12-1, nr. 2

 

 

 

ERMENİ ÇETELERİ İLE RUSLARIN MÜSLÜMANLARA VE  MUSEVİLERE YAPTIKLARI SOYKIRIM

Rusların Ermeni çeteleriyle birlikte Hasankala’dan hudûd-ı asliyyeye sürüldüklerinde beraberlerinde götürdükleri iki bin islâm ahalisinden bir kısmını öldürüp bir kısmını ülke içlerine sevkettikleri, Erzurum’da dokuz kişiyi idam edip on dört yaşına kadar olan erkek nüfusu meçhul yerlere gönderdikleri; Pekreç nahiyesinde Ermenilerden oluşan bir mahkemenin üç-dört yüz kişiyi astığı, Aşkale, Tercan, Ilıca, Tavuskerd ve Artvin cihetlerinde İslâm namına birşey bırakmadıkları, Van’da Ermenilerin iki yüz kadar kadın ve çoçuğu öldürüp Mahfuran Deresi’nde sekiz-on bin Müslümanı katlettikleri, Narman hududunda Hot karyesi ahalisinin mitralyözlerle tamamen imha edildiği, Bitlis’in Çukur nahiyesindeki Morh-i Süflâ muhacirlerinin çoğunun kılıçtan geçirildiği, Ergani, Cinis, Pezentan ve Semerşeyh karyelerinin ahalisiyle birlikte yakıldığı; Kürt Bedirhani Kamil’in şarlatanlığı sebebiyle Bitlis’e yakın bir yere yerleştirilen pek çok köy ahalisinin açlıktan öldüğü, ağır hasta çoçukların Bitlis Hastahanesi’nde vahşice öldürüldüğü, Balekan karyesinde katledilenlerin cesetlerinin köpeklere yedirildiği, Çukur’da esir edilen kadın ve kızlara tecavüz edilip ihtiyarların yakıldığı, çocukların süngüyle öldürüldüğü vesâir katliama dair Erzurum, Bitlis ve Mamuretülaziz vilayetlerinden gelen telgraf sûretleri.

 

21 B. 1334 (24. V. 1916)

 Bâb-ı Âlî

Dâhiliye Nezâreti

Emniyyet-i Umûmiyye Müdîriyeti

Erzurum Vilâyeti’nden alınan 10 Mayıs sene [1]332

târîhli telgrafnâmenin sûretidir.

C. [cevab] 8 Mayıs sene [1]332.

Rusların işgâl eyledikleri yerlerde İslâm ahâlî hakkında yapdıkları mezâlim büyük bir târîh teşkîl eder. Geçen sene Rusların Hasankala hattından hudûd-ı asliyyeye tard ve teb‘îdi üzerine Pasinler ahâlîsinden iki binden ziyâde ahâlî-i İslâmiyyeyi berâber getirerek bir kısmını itlâf, diğer kısmını

dâhile sevketmişlerdir. O zaman Salimli karyesine giren bir Ermeni çetesi, köyde ne kadar bâkir varsa ırzlarına tasallut etdikleri gibi kendilerine teslîm olmayan Reşid Bey’in gelini[ni] katl ve kâ’imvâlidesini cerheylemişlerdir. Garb ordusu[nun], Yüzveren köylerinde elli üç İslâm cenâzesi götürdüğünü Köprü köyünden 19 Kânûn-ı Evvel sene [1]331 târîhinde arzetmiş idim. Bu sene Erzurumun sukûtundan sonra,

Rusların işgâl etdikleri yerlerde yapdıkları kıtâl ve i‘tisâf geçen seneden pek fazladır. Erzurum şehrinde dokuz kişiyi i‘dâm ve on dört yaşına kadar bütün nüfûs-ı zükûru muhtelif ve mechûl istikâmetlere sevketmişlerdir. Erzurum’dan, Aşkala’dan ve ahîren Tercan’dan firâr edip gelebilen Reşid Bey ve rüfekâsının verdikleri îzâhâta göre Kazak ve Ermeni çetelerinden mürekkeb müfrezelerin Aşkala, Ilıca, Tercan kazâlarında mal nâmına ne gördülerse kâmilen gasb ve gerilere sevkeylemekde bulundukları ve Hovik karyesiyle Pekeriç nâhiyesinde, başda imâm olduğu hâlde yüzü mütecâviz İslâmı çoluk çocukları önünde katl ve pek çok muhadderât-ı İslâmiyyeye tasallut etdikleri ve Rusların pîşdâr kuvvetlerinin Ermeni bakâyâ süvârîlerinden ibâret bulunduğu anlaşılmışdır. Ruslar Erzurum’da bütün câmi‘lerdeki halıları toplamış ve geriye sevketmişdir. Geçen sene taht-ı işgâlimizde iken terkolunan Tavuskerd ve Artvin

cihetlerinden kaçanların ifâdesine göre, Ruslar orada İslâm nâmına birşey bırakmamışlardır. Pekeriç nâhiyesinde Ermenilerin teşkîl ve mahkeme tesmiye etdikleri hey’et-i zâlimenin verdiği karârla Tercan ve civâr kurâsında kalan ileri gelenlerden üç-dört yüz kişi i‘dâm edilmişdir. Bunların esâmîsini yakında arzederim. Erzurum vilâyetinde elli binden fazla mevâşî ve üç yüz bin koyun Ruslar tarafından

alınmış ve ahâlî-i İslâmiyye yedinde çift hayvânâtı bile bırakmamışlardır. Ermenilerin en büyük mezâlimi Van’da cereyân etmişdir. Vanın sukûtu ihtimâliyle on dört kayığa irkâben Tatvan iskelesine sevkedilen bin iki yüz kadın ve çocukdan, ancak yedi yüzü Bitlis’e vâsıl olmuş, muhâlefet-i havâdan dolayı Erciş önüne düşen yedi kayıkdan üçü Ermeniler tarafından batırılmışdır. Diğer kayıklara karşı dört sâ‘at devam eden yaylım ateşi üzerine, elliyi mütecâviz kadın ve çocuk şehîd olmuş ve bu miyânda Erzurumlu Ârif Efendi ile iki polis, bütün efrâd-ı â’ileleriyle şehîd düşmüşlerdir. Van’dan Norduz tarîkıyla Bitlis’in Pervari kazâsına kaçmak isteyen sekiz-on bin Müslüman, Mamhuran [Mahfuran] deresinde kâmilen katli‘âm edilmişlerdir. Bunlar içerisinde kurtulabilen Van Ma‘ârif Müdîri Şerif Bey bu ahvâle şâhiddir. Adana Vâlîsi Cevdet Bey o zaman Halil Bey müfrezesiyle binlerce kadın, çocuk cesedi görmüşlerdir. Ordunun lutf-ı hakla ahd-i karîbde ilerilemesi üzerine Rus ve Ermenilerin yapdıkları fecî‘alar tamamen görülecek ve tafsîlâtı arzedilecekdir.

 

Bâb-ı Âlî

Dâhiliye Nezâreti

Emniyyet-i Umûmiyye Müdîriyeti

Bitlis Vilâyeti’nden alınan 11 Mayıs sene [1]332 târîhli

telgrafnâmenin sûretidir.

C. [cevab] 9 Mayıs sene [1]331

1- Hudûd köylerinde ta‘arruz-ı nâgehânî ile bidâyet-i harbde kalan kırk bini mütecâviz ahâlî-i İslâmiyye cins ve sinn tefrîk edilmeyerek nâmûslarına ta‘arruz ile imhâ edildikleri, kaçabilen pek az efrâdın ifâdeleriyle sâbitdir.

2- Narman hudûdunda Rusya’nın Hot karyesi ahâlîsini mitralyözlerle kâmilen imhâ edip bazı hânelerden tek tük kadın ve erkek olarak kurtulanlar Erzincan’ın Mitini karyesinde iskân edilmişler. Hot’a civâr köylerin de aynı ta‘arruza hedef olduklarını ifâde ediyorlar. Ruslar İslâm tebe‘alarına ta‘arruzla harbe başlıyorlar.

3- Üç yüz otuz bir Şubatı’nın üçünde Bitlis’e mülhak Çukur nâhiyesinin Morh-i Süflâ muhâcirîni Bitlis’e gelirken Kazak askeri tarafından muhâsara ile oraya civâr mahalde bulunan askerlerimizin muvâcehesinde kılınçdan geçirilmişlerdir ki, ancak üç yüz kadın kurtulabilmişlerdir.

[4]- Van’ın Şatak köylerinde kalan İslâm ahâlînin bu son günlerde katli‘âm edildiği haber alınarak Ergani, Cinis karyelerinin nüfûslarıyla birlikde Ermeni ve Ruslar tarafından ihrâk edildiği Mekteb Müdîri Mutîullah Bey’in tahkîkâtıyla sâbit olmuşdur. Hoşablı Bahri Bey nezdine o havâlî muhâcirîninden gönderilen câsûslar da bu katli‘âmı te’yîd etmişlerdir. Arâzînin hâlî kalmasından ve erzâksızlıkdan müte’essir olan Rus kumandanı, Van’da on iki Ermeniyi i‘dâm ve iştirâk eden Rus efrâdını tecziye ile Hoşâb’da kalan Kürdleri teskîne tevessül etmişlerdir.

5- Bitlis’de Kürdleri Ruslara ısındırmak denâ’etinde kullanılan Bedirhânî Kâmil’in Çukur’da, Gölbaşı, Ağaçur Kotni, Pan [Pav], Çapkis, Meşkan, Kakito, Müştak, Siz, Zurnaçur [Zirnaçur], Kisham, Morh-i Ulyâ, Müsürüp [Müsürü], Bizatum [Bizatun], Tahtalı-yı Boy[r]an, Muş’un Martektuk [Mongok] ve civâr köylerinin ihrâk

ve ahâlîsinin Ermenilerle birlikde Ruslar tarafından imhâsını te’sîr-i nüfûzuna ve teşebbüsüne mâni‘ olduğu şarla[ta]nlığıyla Prens Şahofski ile Rus kumandanına bildirmesi üzerine ele geçen efrâdı Bitlis’e karîb bir köyde ikâmet etdirmişler ise de açlıkdan kısm-ı küllîsi telef olup bir kaçı Mutiki [Mutki]’ye firârla ahvâli

söylemişlerdir.

6- Van’da pederi Yüzbaşı Selim Efendi ile vâlide ve akrabâlarına vukû‘ bulan ta‘arruz-ı şenî‘i, muhâcirîn arasında aylarla [aylarca] dolaşmış, nihâyet Şırnak dağlarında yalnız gezmekde iken getirilen jandarma kumandanının beslediği sekiz yaşındaki Mehmed, vekâyî‘-i fecî‘anın şâhid-i ma‘sûmudur.

7- Uzak yakın hiç bir akâribi olmadığından dolayı Bitlis Dârü’l-eytâmı’na toplatılan beş yüze karîb etfâlin biraz müdrik olanları ne kadar vekâyi‘in şâhididir. Bunların yetmişi Diyârbekir Dârü’l-eytâmı’na gönderilmişdi. Ağır hasta olan ma‘sûmların Bitlis Hastahânesi’nde vahşiyâne itlâf edildiği mervîdir.

[8]- Muhâcirînin istîlâ edilen mahaller nüfûsunun üçde biri râddesinde[n] az olması, târîhinde bir misli daha görülmemiş katli‘âma ma‘rûz olmalarındandır ki, arâzî-i müstevliyenin ._ atılacak derecede hâlî bulunmasıyla müsbitdir. Şimdilik esîrlerin iştirâklerini ketm ile Ermenilerin cins ve sinn tefrîk etmeyerek Kürdleri imhâ etdikleri Siird’de ifâde olunmuşdur. Bu bâbda kumandanlık nezdinde ifâdât-ı mazbûtaları olacakdır.

[9]- Kosor(?)’un Pezentan karyesi bir ferd kurtulmamak üzere şenâ‘atden sonra ihrâk edilmişlerdir. Bulanık’ın Semerşeyh karyesi ahâlîsi şenî‘ ef‘âlden sonra katli‘âm olunmuşlardır. Çukur’un Müsürü karyesi ahâlîsinden on beş nefer kesildikden sonra, parça parça olunmuşlardır. Baltan [Balekan] karyeli iki kişinin, Meşkan karyesi önünde şehîd edilerek na‘şları kelblere yedirilmişdir. Çukur’da esîr edilip sevkedilen

yüz sekiz kişiden on üçü Bulanık yolu üzerinde itlâf edilirken, diğerleri muhâfızlara ta‘arruzla firâr etmişlerse de Bitlis’de ve Surih karyesinde genç kadın ve kızlara şenâ‘at icrâsıyla dâhile sevk, ihtiyarlar ihrâk, sıbyân süngü ile itlâf olunmuşlardır.

10- Van polis müdîr vekîli olup, Bitlis Serkomiseri Vefik Efendi’nin sûret-i şehâdetini, Komiser Mehmed Efendi’nin mecrûhiyetini, ma‘sûmînin katlini Bitlis’den firârında Deliktaş’daki ilticâgâhından gördüğünü yazan Siird Jandarma Tabur Kumandanı Muvaffak Beyin hâtırât-ı mufassalası pek fecî‘ vekâyî‘i hâkîdir ki, posta ile gönderilecekdir.

11- Diyarbekir’deki Bitlis komiser ve polislerinin o sırada çıkan ahâlîyi bildiklerinden fecâ‘ate dâ’ir meşhûdât-ı vâkı‘alarının tanzîm etdirilmesi menût-ı re’y-i sâmîleridir.

 

Dâhiliye Nezâreti

Emniyyet-i Umûmiyye Müdîriyeti

Mamûretülazîz Vilâyeti’nden alınan 11 Mayıs sene [1]332

târîhli telgrafnâmenin sûretidir.

C. [cevab] 8 Mayıs sene [1]332. Rusların Ermeni çeteleriyle birlikde Bitlis ve Muş ve civârında istîlâ eyledikleri sâ’ir mahallerde; kadınları ve çocukları katletmek, ırz ve nâmûsa tecâvüzde bulunmak gibi birçok fecâyi‘ ve şenâyi‘de bulundukları, zulm ve tecâvüzlerinden kurtulup da buralara can atmış olan muhâcirînin ifâde-i müdelleleleriyle mertebe-i sübûtdadır. Bu bâbda gerek mülhakât ve gerek merkezce muhâcirlerden müfredâtıyla alınacak ma‘lûmâtın ehemmiyetleri telgrafla ve diğerleri posta ile arzolunacakdır.

BOA. HR. SYS. HU, kr. 110, dos. 12-2, nr. 9-11, 17

 

 

RUS İSTİLASİNDAKİ YERLERDE ERMENİLERİN MÜSLÜMANLARA YAPTIĞI MEZÂLİM VE KATLİAM

 

 

Batum Andlaşması’nın imzasına kadar geri çekilen Ermenilerin, kadın, çocuk ayırmaksızın Müslümanları katlederek, cesetlerinin uzuvlarını keserlerle parçaladıkları, antlaşmanın imzasından sonra da Müslümanları imhâ politikası gereği özellikle Antranik’in binlerce çete mensubuyla Gence, Erivan, Ordubat ve İran’da katliama devam ettikleri; Ermenilere gösterilen her türlü hoşgörü ve yardıma karşılık, yapacakları yeni mezâlimlere zemin hazırlamak ve cinâyetlerini örtmek için katliamlarına son vermek üzere Antranik’in Osmanlı ordusunca yakalanmasının zulüm olarak gösterildiği ve Ermenistan Hükümeti ile Ermenistan Hariciye Nezâreti’nce ufak tefek hadiseler büyütülerek ve uydurma hadiseler eklenerek ecnebî hükûmetlere bildirildiği; mezâlimden kaçan Müslümanların Nahcivan’a hicret ettikleri ve mahvolmamaları için yardım gerektiği;

Sahtahti, Zengezur, Nahcivan, Iğdır, Serdarabad ve havalisindeki yüzlerce köyde, Ermenilerin binlerce Müslümanı şehit ettikleri, Antranik ve Bapun çetelerinin yakıp yıktıkları, aylarca mezâlim altında bıraktıkları bu köylerin mallarını yağmaladıkları, binlerce hayvanını gasp ettikleri, mezâlimden kurtulabilenlerin de hicrete mecbur bırakıldığı, bu Müslümanlarin geriye çekilen Ermenilerin boşalttığı köylere yerleştirildiği; ancak tahliyeden önce ve tahliyeden sonra Ermenistan’dan gelen Ermenilerin, kendi bıraktıkları köylere yerleşmek istedikleri ve bu köylere yerleştirilen Müslümanları sıfırın altında 40­50 derecedeki soğuklarda sokaklara atarak ölümlerine sebep oldukları;

Ermenilerin bir taraftan da Avrupa’yı Türklük aleyhine kışkırttıkları, tarafsız bir heyetin yerinde yapacaği bir araştırma ile bunca mezâlimlerine karşılık Ermenilerin hiç bir seyine dokunulmadığı halde, mezâlimden bir an bile geri durmadıklarının anlaşıldığı; Ermenilerle Müslümanların bir arada yasamalarının mümkün olmadığı, yeni katliamların yapılmaması için lüzumlu tedbirlerin alınması gerektiği;

Ermenilerin Sahtahti civarındaki köylerin halkını perişan halde sürgün ettikleri, hudut dahilindeki Müslümanların da kendilerine mezâlim yapılmaması için hicret ettirilmelerini istedikleri, ancak hicretin yasaklandıği, bunların hayatlarının kurtarılması için gereğinin yapılmasının istendiği;

Osmanlı ordusuyla çarpışarak geri çekilen Ermenilerin beşikteki çocuklardan, hasta yatağındaki ihtiyarlara kadar ellerine geçirdikleri Müslümanlari süngüleyerek, baltalayarak, gözlerini oyarak, yakarak pek vahsice katlettikleri; Erzincan, Mamahatun, Erzurum, Kars ve civar köylerinde de korkunç mezâlimler uyguladıkları, kuyuların cesetlerle doldurulduğu; İstanbul gazetelerinden bazılarının Rus istilâsindaki yerlerde Müslümanlara Ermenilerin yaptığı mezâlimden habersiz oldukları, çesitli milletlerden heyetlerin gelerek mezâlimi yerinde incelemelerinin sağlanmasının istendiğine dair.

29 S. 1337 (4. XII. 1918)

Bâb­i Âlî

Sadâret­i Uzmâ

Umûr­i Mühimme Müdîriyeti

Kars’dan Harbiye Nezâret­i Celîlesi’ne Mevrûd Sifre Sûreti

1­ Sene ibtidâsinda ordunun ileri harekete başladığı andan itibâren Batum Muâhedenâmesi’nin akdi zamanına kadar Ermeniler, kadın, çocuk, tefrîk etmeksizin yakalayabildikleri her Müslim ferdi katlederek bugünkü mevki’lerine kadar çekildiler. Ermenileri ta’kîb eden ordumuzun bütün akşamı da bu Müslüman şehidlerinin cesedini ve keserle parçalanmış olan uzuvlarını defnederek geldiler. Batum Muâhedenâmesi’nin akdinden sonra Ermeniler, İslâmiyetin imhâsi politikasina devam ediyorlar. Bilhâssa Antranik nâm cânî, başına topladığı binlerce avanesiyle Gence ile Erivan ve Ordubat, İran’daki mintikada bulunan ahâlî­i İslâmiyyeyi bu güne kadar katli’âma devam etdi ve hâlâ ediyor. Birbuçuk ay evvel İslâm ordusunca bu sakînin ta’kibi hakkında tertib edilen harekâtda ilcâ’ât­i siyâsiyye ile tevkîf edildi ve bu harekât, Ermeniler tarafindan birçok tasnî’ât ilâvesiyle zulm şeklinde gösterildi.

2­ Îcâbât­i siyâsiyyeye tevfîkan biz, Ermenilerle hos geçinmek, onlara müsâ’adekârlikda bulunmak tarîkini iltizâm etdik ve ediyoruz. Iâselerini te’mîn için hükûmetleri nâmina külliyetli hubûbât verdik. Ahâlî­i Müslümaniyyeyi dâ’ire­i sükûnet ve i’tidâle sevketdik. Bu ay zarfında Ermeni muhâcirlerini kabûl ve iskâna ve hatta meccânen i’âselerine mu’âvenete başladık. Ahâlî­i Müslümaniyye’de Ermeni muhâcirlerine hüsn­i mu’âmelede gösterdiler. Buna mukâbil Ermeni muhâcirleri ufak tefek ehemmiyetsiz bir-iki hâdiseyi i’zâm ederek Ermeni Hükûmeti’ne iblâga ve kendilerinin haklı olduklarını göstermeğe ve ileride yapacakları senâ’atlere şimdiden zemîn hâzırlamaga başlıyorlar. Bu asılsız sâyi’âtin Ermenistan Harbiye Nezâreti’nce de ecnebî hükûmetlere iblâg edildiği hissolunuyor ve bu da Ermenistan Hükûmeti’nin ahâlî­i İslâmiyye hakkında bir hüsn­i niyyet ve tasavvuru olmadiğını gösteriyor ve bütün bu ahvâlde önayak, biridir. Her gûne bir sûretle katli’âma ma’rûz kalmış …… söğülmüş, hâneleri yakılmıs, emvâl ve esyası gasb ve hicretle icbâr edilmiş olan fi’l­hakîka gözlerimiz önünde her gün bir felâkete ma’rûz kalan ve bunların hepsine serfürû etmekden baska bir çâre, bir sâhib­i himâyeye mâlik olmayan zavâlli İslâmları havf ü hasyetlere ilkâ ediyor ve şimdiye kadar her nasılsa tahlîs­i nefse muvaffak olmuş olan bir kisim Müslümanlarin ne sûretle mahv u ifnâ edilecegi intizâra da’vet ediliyor.

3­ Ermenistan Hükûmeti, Ermenilerin bu cinâyet ve senâ’atlerini setr ü ihfâ etmek maksadiyla mevcûd ufak tefek hâdisâti i’zâm ve kendiliklerinden îcâd etdikleri hâdisât ile birlikte ecnebî hükûmetlere karşı nesr ü i’lâna çalışıyor.

4­ Son günlerde bir tarafdan Gökçegöl ile Nahcivan arasındaki mintikada kalmış bulunan İslâmlar, Ermenilerin top ve tüfenk ateşleri ile köyleri tahrîb ve emvâl ve eşyaları gasbedilerek muhâcerete icbâr edilmişler. Diğer tarafdan İrân dâhilinde Tigântepe ve Sâinkala’daki Müslümanlardan üç yüz elli­dört yüz nüfûsun Ermenilerin tecâvüz ve ta’aruzlarından hicrete mecbûr kalarak Nahcivan civârina gelmişler.

5­ Binlerce Müslüman ahâlînin de kendilerini ta’kîben gelmekde olduklarını söylemişlerdir.

6­ Bî­çâre Müslüman ahâlînin hakîkî bir himâye ve siyânete mazhar olamadığı takdîrde Ermenilerin bu imhâ politikasi karsısında muhâfaza­i mevcûdiyyet edemeyerek mevte ve mahva mahkûm olacakları sübheden vârestedir. Bu zavâllıların hayat ve nâmûslarının tahlîsi ve te’mîni için muktezî tedâbîrin ittihâz ve te’mîninine delâlet buyurulması müsterhamdir. Fermân

25 Tesrîn­i Sânî [1]334

Aslına mutâbikdir

1 Kânûn­i Evvel sene [1]334

9. Ordu K.

Sevki

Osmanlı Ordu­yi Hümâyûnu

Baskumandanlığı Vekâleti

Dokuzuncu Ordu Kumandanlığı’ndan Harbiye Nezâreti’ne mevrûd
27 Tesrîn­i Sânî sene [1]334 târîh ve 5807 numarali sifre sûreti.

20/21­11­ [13]34 gecesi Sâhtahti’nin iki kilometre simâlinde Çerakçi köyündeki Müslüman ahâlînin 737 koyununu Ermeni eskiyâsı götürmüş ve bu baskında Ermeniler, ahâlîden bir kişiyi şehîd ve iki kişiyi mecrûh etmişlerdir. 20­11­ [13]34 gününden beri Zengezur mıntıkası garbıdan (Bu mintika sarken Aras nehrine munsab olan Burguseht suyu, simâlen Karabag havâlîsi, garben Nahcivan sancagi, cenûben Aras nehri ile muhât olan havâlîdir) ve Nahcivan’in elli kilometre simâl­i sarkîsinde bulunan Cul nâmindaki Müslüman köyünü Ermeni askeri ve eşkiyâlari muhâsara ederek üç günden beri müsâdeme devam etmiş ve Cul’un on altı kilometre garbinda Kabahlu ve Kabahlu’nun beı kilometre garb­i simâlîsindeki Kurban köyleri ile bu köyler yakınındaki Müslüman kurâsına Ermeni asker ve ahâlîsi tarafından baskın yapılarak üç yüz kadar Müslüman şehîd edilmiş ve mütebâkîsi hicrete mecbur edilerek eşya ve hayvânâtı gasb olunmuşdur. Zengezur mıntıkasıyla Dereligühter mıntıkası (Dereligühter mintikası, Nahçıvan sancağının simâli ve Zengezur miıtıkasının simâl­i garbîsindeki havâlîde) hudûdları arasındakı on üç pâre Müslüman köyü bir aydan beri Antranik ve Bapun çetelerinin ta’arruzuna dûçâr olarak kurtulanları çırılçıplak bir hâlde Nahcivan havâlîsiyle Gence’ye firâr etmişlerdir. Zengezur mıntıkasındaki Müslüman köylerine simdiye kadar vukû’ bulan umûmî üç hücûmda bini mütecâviz telefât veren Müslüman ahâlî bütün mâ­melekini terkle darmadağınık bir hâlde kaçmışlar ve nereye ilticâ etdikleri ve ne oldukları öğrenilememişdir. Dereligühter mıntıkasında ve Cul köyünün otuz kilometre simâl­i garbîsinde Güllüdüz köyü ile bu köyün sekiz kilometre sark­i cenûbunda Gehzâra ve Gehzâra’nin yedi kilometre cenûb­i sarkîsinde Gökabbas, beş kilometre cenûbunda Kutatlu, sekiz kilometre cenûb­i garbîsinde Novulu, on üç kilometre cenûb­i gârbîsinde Argana’dan, beş kilometre cenûbunda Daylahlu nâmindaki Müslüman köyleri üç aydan beri ma’rûz­i mezâlim olarak en nihâyet Mapunek (?) top ve makineli tüfenk ateşi altında dört yüz zâyi’âtla hicret etmişlerdir. Çanakçı’nin simâlinden menba’ini alarak Gökçegöle munsab olan Ayricaderesi mıntıkasındaki Müslüman köyleri de ayni sûretle tazyîk ve mezâlime uğrayarak çıkarılmışlardır. Yapılan tedkîkât ve tahkîkât netîcesinde şimdiye kadar muhtelif menâtikdan yüz otuz üç köy ahâlîsi tazyîk görerek çıkarılmış ve el­yevm muhtâç ve perişan bir hâlde üç-beş hâne halki bir evde güçlükle melce’ bulabilmişlerdir. Esâsen Iğdır, Serdarâbâd, Nahcivan mıntıkalarındaki Müslüman köyleri mevâki’­i mezkûreyi istîlâmizdan evvel Ermeniler tarafindan kâmilen yakılmış ve kurâ­yi mezkûre ahâlîsiyle Ermenistan’dan hudûdumuz dâhiline hicret eden Müslümanlar, ordumuza karşı silâh isti’mâl ve muhârebe ederek çekilen Ermenilerin boş köylerine güçlükle iskân edilmiş idi. Bu def’a gerek tahliyeden evvel hudûdumuz dâhiline alinarak iskân edilen ve gerek tahliyeden sonra Ermenistan’dan gelecek olan Ermeniler, kendi köylerini taleb ve köyleri harâb edilmis olan yerli Müslümanları tahte’s­sıfır otuz, elli, kırk dereceye çıkan bu soguk mintikada cebren sokaklara ihrâc ve bu sûretle de mevte mahkûm edeceklerdir. Hâlbuki tahliye edilecek mintikadaki Ermeni köyleri Ermenistan dâhilinde ve Erivan havâlîsinde Müslümanlar tarafından terkedilmiş Müslüman köylerinden pek azdır. Binâ’en­aleyh Ermenilerin bu mes’elede ta’kîb edegeldikleri mahv ü ifnâ politikasi pek ziyâde vuzûh ile tezâhür ediyor. Bir tarafdan Müslümanlara zulm ü cefâ ile berâber diger tarafdan Avrupa efkârını Türklük aleyhine çevirmek için vâveylâ koparıyorlar. Bî­taraf bir hey’etin mahallinde ve bî­tarafâne yapacagi tedkîkât ile derhâl müstebân olacağı vechile yakılan, harâb edilen yüzlerce Müslüman köyüne mukâbil Ermenilerin hiç bir şey’ine dokunulmamış ve bu insâniyet­kârâne mukâbelemize mukâbil Ermeniler, Müslüman ahâlîye zulm ve tazyîk icrâsindan bir an bile geri kalmamışlar ve askerlerini de bu vicdân­sikenâne mu’âmelâta tesrîk etmişlerdir. 3­11­[13]34 ve 5420 numaralı telgrafnâmede Hâriciye Nezâretimizin bu tevâlî eden Ermeni mezâlimine nihâyet verecek tesebbüsâtda bulunmasını istirhâm etmişdim. Hâlbuki Ermenilerin harekât­i bâgiyâne ve vahsiyânesi gitdikçe artdı. Ber­vech­i bâlâ misâllerle Arpaçayi sarkını tahliyeden sonra alacağı şekli, zuhûr edecek fecâyi’i şimdiden kesdirmek mümkindir. Terkedeceğimiz arâzîde mâddî ve ma’nevî her türlü himâyeden mahrûm kalacaklarını ve Ermeni bıçakları ile bilâ­rahm kesileceklerini kanâ’at­i kaviyye ile hisseden bu mazlûm Müslümanlarin tazallumât ve istimdâd­i feryâdlarina ve pek zâhir olan âkibetlerinin tasavvuruna en kati kalb bile tahammülden âcizdir. Binâ’en­aleyh son nevmîdi ile bu zavallıarin yapacağı harekâtı ne nasîhat, ne tedbîr ve ne de cebrin men’ edemeyeceği tahakkuk etmişdir. Hiç bir maksad ve gâyeye ma’tûf olmayan ve insâniyete mugâyir olan bu sûret­i hareketle bî­hûde yere dökülecek kanların ve mahvolacak hânumânlarin mes’ûlü yine âlem­i insâniyyet olacakdır. Çünki insâniyyet hazırlanan bu felâketin önünü almağa bu gün dahi kâdirdir. Bir i’tilâf hey’etinin tahliye edilecek arâzîde vazîfe­i nezâreti der’uhde için müsâra’ati ve bunun vusûlüne değin îcâb eden nukâtin Osmanlı ve Ermeni askerinin müstereken taht­i isgâlinde kalmasını yeni bir kitâlin önünü alabilecek idi. Esâsen asırlardan beri hâlet­i rûhiyyelerinde ma’kûs ve zid cereyânlar tahassül eden Ermeni ve Müslüman milletlerinin ba’demâ bir arada yasamaları imkânsiz, biri diğerini ifnâ edici iki kuvvetin cem’i şeklinde olduğundan hiç olmazsa bu kıs için ahâlî­i merkûmenin hayatlarini te’mîn edecek tedâbîrin âcilen ittihâz ve ilkbahâra bunların kâffesinin mübâdele veyâ suver­i âharla İran, Azerbaycan veya Devlet­i Aliyye’ye hicretleri esbâbinin istikmâl buyurulmasini istirhâm eylerim. Ancak bu sûretle iki hasmin birbirinden ayrılması ve mevcûd arâzînin tarafeyn beyninde taksîm edilmesi ve hayat­i tabî’iyye ve sükûnun avdet eylemesi mümkin olacagi ve bi’l­âhire tedrîcen birbirlerine kesb­i ünsiyyet edebilecekleri me’mûldur.

Dokuzuncu Ordu Kumandanı

Sevki
Osmanlı Ordu­yi Hümâyûnu

Başkumandanlığı Vekâleti

Dokuzuncu Ordu Kumandanlığı’ndan Harbiye Nezâreti’ne mevrûd
                       27 Tesrîn­i Sânî sene [1]334 târîh ve 5830 numaralı şifre sûretidir.

27­11­[13]34 ve 5807 [numarali] telgrafla arzetmiş olduğum Ermeni mezâliminin tevâlî etmekde olduğu her gün alinan vesâ’ik­i müsbeteye müstenid olan rapordan anlaşılmaktadır. Bu def’a da Sahtahti’nin kırk kilometre simâlinde kâ’in Çiva köyüyle bu köyün sekiz kilometre simâlinde Konulca köyüne Ermeniler tecâvüz ve silâh isti’mâl ederek ahâlîsini perîsân ve tehcîr etmislerdir. Bu mintikaya civâr olan hudûdumuz dâhilindeki Müslüman köyleri ahâlî­i Müslümaniyyesi kendilerinin de ayni âkibete ve mezâlime uğrayacaklarını düşünerek hukûk­i hayatlarının, ya askerlerimiz tarafından muhâfazasını veyâhûd asker­i Osmaniyye çekilmeden evvel kendilerinin hicret etdirilmesini istirhâm etdirmektedirler. Mukaddemâ hicret men’ edilmis olduğundan bu mürâca’atlari orduca is’âf edilememektedir. Ordunun bu ahâlî­i Müslümaniyyenin felâketine karşı yalnız seyirci kalması ahâlî­i merkûme üzerinde pek zîyâde sû’­i te’sîr yapmakda ve onlari ümîdsizliğe düşürmektedir. Evvelce de istirhâm edildiği vechile bu zavallı halkın nâmus ve hayatlarının tahlîsi esbâbinin istikmâl buyurulması.

Dokuzuncu Ordu Kumandanı

Sevki

Bâb­i Âlî

Sadâret­i Uzmâ

Umûr­i Mühimme Müdîriyeti

Ermenilerin Türklere icrâ eylemekde oldukları mezâlim hakkında.

Melfûf 1

Hâriciye Nezâret­i Celîlesine

Devletlü efendim hazretleri,

Gerek vilâyât­i müstahlasada, gerek simâlî İran ve Kafkasya mıntıkasındaki ahâlî­i Müslümaniyyenin Ermenilerden gördükleri zulm ve i’tisâfa dâ’ir Dokuzuncu Ordu’dan kesîde olunan telgrafnâme gönderildiğinden bahisle, yalnız Ermenilerin Türklerden zulm gördükleri iddi’â edilen su zamanda, Türklerin ma’rûz kaldığı fecâyi’i musavver olan telgrafnâme mündericâtina nazaran îcâb eden tesebbüsâtin icrâsi lüzûmu Harbiye Nezâret­i Celîlesi’nden bâ­tezkire izbâr olunmuş ve sâlifü’l­beyân telgrafnâmenin sûreti leffen taraf­i devletlerine tisyâr edilmiı olmağla mündericâtinin notîsi(?) şeklinde olarak îcâb edenlere teblîğine himmet buyurulması siyâkında tezkire­i senâverî terkîm olundu efendim.

26 Safer [1]337 ve

1 Kânûn­i Evvel [1]334

Sadr­i a’zam

Tevfik

Osmanlı Ordu­yi Hümâyûnu

Başkumandanlığı Vekâleti

İstanbul

1 Kânûn­i Evel sene[13]34

Sûret

Harbiye Nezâret­i Celîlesine

Arâzî­i müstevliyemizin istirdâdinda ve elviye­i selâsenin tarafımızdan işgâlinde Ermenilerin beşikdeki çocuklardan, hasta döşeğindeki ihtiyârlara kadar ellerine Müslüman olarak ne geçdiyse süngüleyerek, baltalayarak, gözlerini oyarak, yakarak pek vahsîce katli’âm etdiklerini vesâ’ikiyla berâber (fotograf, rapor, Rus zâbitlerinin raporları) mâ­fevklerimize arzediyorduk. Bu zulm ve vahset ancak kita’âtimizin isgâl etdiği mıntıkalarda nihâyet bulmuşdu. Karargâhın lagvi târîhi olan 31 Tesrîn­i Evvel [13]34 târîhine kadar hâlâ Ermenistan dâhilinde Müslümanlara mezâlim yapılmakda idi. Geçdiğim yerlerin ahâlî­i Müslümaniyyesi elîm te’essür ve feryâdlarla, mâ’rûz kalacakları ikinci fecâyi’den olsun kurtarılmalarını hükûmetimizden istirhâm ediyorlardı. Kars’da Dokuzuncu Ordu Kumandanı Mîrlivâ Sevki Pasa hazretlerine ma’rûzâtda bulundum. Ahilkelek ve Ahisha’nin dahi aynı feryâdda bulunduğunu ve bu fecâyi’a meydân verilmemesi için Harbiye Nezâret­i Celîlesi’ne lâzimi gibi yazdıklarını söylediler ve tahliyeden evvel müşterek murahhaslar i’zâmi (Bizden terfîk olunacaklar ahvâl­i mahalliyyeye vâkıf ve i’tilâf murahhaslarıyla bi’z­zât görüşebilecek derecede lisân­âsina) hususûnun bi’z­zât tarafımdan dahi nezâret­i celîleye arzını emir buyurdular.

İlâveten su ma’rûzâtda dahi bulunurum ki; Erzincan, Mamahâtun, Erzurum, Kars ve civâr köylerinde Ermenilerin fecâyi’i o kadar azîmdir ki görülen sahneler en kati yürekli olanları dahi ağlatmısdır. Bu gün dahi kuyular açılarak o fecî’ manzaralar, bilmeyenlere, inanmayanlara, inkâr edenlere gösterilebilir. İstanbul gazetelerinden bazıları[nin] kendi ırkının ugradiği felâketden, fecâyi’den, ya’ni Rus istîlâsina ma’rûz mıntıkalardaki Müslüman unsurunun Ermeniler tarafindan ifnâ edildiğinden bî­haber oldukları yazılarından anlaşılıyor. Her türlü esbâb­i istirâhatleri taraf­i hükûmetden te’mîn edilmek üzere ârzû eden anâsir­i muhtelifeden hey’etler gönderilmesi ve fecâyi’in mahallinde tedkîki dahi pek fâ’ideli olacağını arzeylerim.

Mülgâ Birinci Kafkas Kolordusu Kumandanı

Mîrlivâ

Kâzım Karabekir

Osmanlı Ordû­yi Hümâyunu

Başkumandanlığı Vekâleti

Şube: 1

Numara: 9923/11309

Makâm­i Sadâret­i Uzmâya

Ma’rûz­i çâker­i kemîneleridir,

28 Tesrîn­i Sânî sene [1]334 târîh ve 9844 numaralı ma’rûzât­i âcizâneme zeyldir.

Ermenilerin Zengezur ve havâlîsinde icrâ etmekde oldukları mezâlim ve fecâyi’a dâ’ir Dokuzuncu Ordu Kumandanlığı’ndan mevrûd iki aded şifreli telgrafnâme dahi leffen takdim kılınmışdır. Türk mezâlimi hakkında bî­intihâ müstekî efvâhin kapanılması için bu kabîl pek müberhen vesâ’ikin iktizâ­yi isti’mâline müte’allik irâde­i fehîmânelerini arz ve istirhâm eylerim. Ol bâbda emr ü fermân hazret­i veliyyü’l­emrindir.

Fî 28 Safer sene [1]337

Fî 2 Kânûn­i Evvel sene [1]334

Harbiye Nâziri

imza

Osmanlı Ordû­yi Hümâyunu

Başkumandanlığı Vekâleti

Şube: 1

Numara: 9980/11333

Makâm­i Sadâret­i Uzmâya

Ma’rûz­i çâker­i kemîneleridir,

1/12/[1]334 târîh ve 9923/11309 numarali tezkireye zeyldir.

Gerek arâzî­i müstevliyyenin istirdâdinda ve gerek elviye­i selâsenin işgâlinde ve gerek ise hâlen Ermenistan dâhilinde Ermenilerin Müslüman anâsirina karsi yapdiklari mezâlim­i fecî’a hakkında, ahîren Kafkas cebhesinden avdet eden mülgâ Birinci Kafkas Kolordusu Kumandanı Mîrlivâ Kâzim Pasa tarafindan makâm­i âcizîye verilen rapor sûreti leffen arz ve takdîm kılınmışdır. Su fezâyih ve mezâlime bir nihâyet verebilmek için hiç olmazsa Ermeniler kadar olsun Hükûmet­i Seniyyece de ref’­i şikâyet ve taleb­i adâlet edilmesine ta’alluk eder. İrâde­i fehîmâneyi istirhâm eylediğim ma’ruzdur. Ol bâbda emr ü fermân hazret­i veliyyü’l­emrindir.

Fî 29 Safer sene [1]337 ve

Fî 3 Kânûn­i Evvel sene [1]334

Harbiye Nâziri Nâmina

Erkân­i Harbiyye­i Umûmiyye Re’îsi

Ferik (imzâ)

BOA. HR. SYS. MÜ, kr. 37, orj. nr. 12541, 1918. XII. 4

(www.devletarsivleri.gov.tr)

 

 

Tweet
1905.az

Oxşar yazılar

1. Damien de Martel : “Ermeni askerler kadın ve çocuklar da dahil olmak üzere 4000 kişiyi Aras nehrine atarak katlettiler” 2. Ağdaban Faciası 3. İsveçli binbaşının “Ermeni soykırımı” iddialarını yalanlayan mektubu 4. 1905 Bakü Olayları 5. Bolşeviklerin anilarina göre 1918 yilinin ilkbaharinda azerbaycanlilara karşi yapilmiş soykirim 6. Hocalı katliamı Azerbaycan’a karşı olduğu gibi bize karşı da işlenmiş bir insanlık suçudur- Mustafa Şentop
avciya
avciya.az Association for civil society development in Azerbaijan

Röportaj

Güntekin Necefli

“Rusya, Osmanlı’yı yok edebilseydi, tarihte hiç bir zaman Ermeni devleti olmayacaktı”

Musa Kasımlı

“1918 yılında Bakü’de kentin Azeri nüfusunun dörtte biri öldürüldü”

Ferhat Memmedov

“Azerbaycan, ihtilafla ilgili uluslararası hukukun etkinliğinin artırılmasından yanadır”

Suudi Arabistan Krallığı  Azerbaycan Büyükelçisi Müsaid bin İbrahim es-Süleym

“Suudi Arabistan, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü destekliyor”

Arye Gut

“Kanlı olaylar ve facialarımızla ilgili çeşitli internet siteleri kurarak bunları dünyanın önemli dillerine çevirmeliyiz.”

300 söz

Fuad Babayev

Antonyan, Nazaretyanlar, Ovannisyan ve Derlugyan 2008 yılında

Köşe

İlyas Babayev

Ermeniler Kafkasya’da yerli halk değildir

Mehmet Fatih ÖZTARSU

Ermenistan kimlik bunalımından nasıl kurtulur?

Hakkı Keskin

Ermenistan “soykırım” iddialarıyla Azerbaycan topraklarının işgalini unutturmak istemektedir

Azerbaycan Halk Cumhuriyeti - 100

Gündüz müəllim xatirələrdə

İLYAS BABAYEV (1935-2017)

Tarihi Azerbaycan

 Azerbaycan Atabeyliği (İldenizliler)

Selçuklu devletinin gerileme döneminde oluşan bağımsız sultanlıklar sırasıyla, yeni tip devletlerin ortaya çıkmasına nede oldu. Bu devletler Selçuklu sultanların eski köleleri (Memlük) tarafından kuruldular. Aynı devletlerin yöneticileri genellikle Selçukluların veliaht şehzadelerinin (meliklerin) hocaları olurdu ve kendilerine “Atabey” (“baba- hakim”) derlerdi. Azerbaycan Atabeyliği, (1136-1225) Şemseddin İldeniz tarafından kuruldu.

Bizim sanatçımız

Fotoğrafçılık alanındaki açık savaşta ayakta kalmayı başaran KÖNÜL SÜLEYMANOVA

 

konul

BAKÜ’DE BEŞ BİNİN ÜZERİNDE FOTOĞRAFÇI BULUNUYOR

-Fotoğrafçıların, belki de “fotoğrafçı”ların sayısı giderek artıyor. Nedeni bellidir. Ve işinin ehli profesyonel foroğrafçılar, kendini usta sanan amatör kişilere bir nevi tepeden bakarak veya sitemle bizden bu kadar diyebilirler. Peki toplum nasıl? Profesyonel ve amatör kişiyi ayırt edebilir mi?

Miras

Şuşa: geleneksel kuyumculuk merkezi

KARABAĞ SANAT DÜNYASI TARİHSEL OLARAK, YERLEŞİK VE YARI GÖÇEBE YAŞAM BİÇİMİ TARZINDA, TÜRK ETNOKÜLTÜREL TEMELLİ AZERBAYCAN KÜLTÜRÜ BAĞLAMINDA GELİŞMİŞ VE ŞEKİLLENMİŞTİR.

Söz

Resul Rza – Senin adin

Sene Qarabağ dediler.

İnfografik

Laçın İlçesinin Ermeni tecavüzü sonucu uğradığı zarar

tk.infoqrafika_lacin

Kitapçı Mendel

Arsen Melik Şahnazarov’un gerçeklerle kelime oyunu

1993 yılından itibaren sözde Dağlık Karabağ Cumhuriyeti  Dışişleri Bakanının Danışmanlığını yapan Arsen Melik-Şahnazarov’un yazarı olduğu “Dağlık Karabağ: gerçekler yalana karşı” (Нагорный Карабах: факты против лжи) kitabı 2009 senesinde Moskova’nın “Volşebnıy Fonar” yayınevi tarafından 3000 adet olarak basılmıştır.

Duvar kağıdı

Melik Ejder türbesi, Laçın İlçesi

Studio Analitik qrupu Diskussiya klubu Kitabı Səyyar qalereya

© 2025 Tüm hakları saklıdır

1905.az STUDIO
  • Azeri soykırımları
  • Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik tecavüzü
  • Ateşkes devam ediyor…
  • Ermeni devleti
  • Azeri tehcirleri
  • Bizim sanatçımız
  • Kitapçı Mendel
  • Bizim tarihimiz
  • Miras
  • Duvar kağıdı
  • İnfografik
  • Dəyirmi masa
  • Köşe
  • müsahibələr
  • Fotoğraflar