1905.az

  • Ermenilerin “geliş”i
    • Kronoloji
    • nota bene
    • Analiz
    • Haber
  • Azeri soykırımları
    • Kronoloji
    • Nota bene
    • Analiz
    • Haber
  • Ermeni devleti
    • Kronoloji
    • Nota bene
    • Analiz
    • Haber
  • Azeri tehcirleri
    • Kronoloji
    • Nota bene
    • Analiz
    • Haber
  • Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik tecavüzü
    • Kronoloji
    • Nota bene
    • Analiz
    • Haber
  • Ateşkes devam ediyor…
    • Kronoloji
    • Nota bene
    • Analiz
    • Haber
  • Azərbaycanca
  • العربية
  • Հայերեն
  • English
  • Français
  • ქართული
  • Deutsch
  • فارسی
  • Русский
  • Español
  • Türkçe

Haberler

  • Bakan Akar’dan Azerbaycan’a taziye telefonu
  • Azerbaycan Savunma Bakanlığı: 7 askerimiz şehit oldu
  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: Azerbaycan meşru müdafaa hakkını kullanarak öz topraklarını elde etmiştir.
elkhan-suleymanov.az Personal web page
of Elkhan Suleymanov,
MP from Shamakhi
( 2010-2020 )
  • BELGELER
  • HARİTALAR
  • YAYINLAR
shahdagpeoples.az

Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in 31 mart – Azerbaycanlıların Soykırım günü nedeniyle Azerbaycan halkına seslenişi – 27 Mart 2002

27.03.2014

Değerli yurttaşlar!

Tarihimizin yeni döneminde 31 Mart,  Azerbaycan halkı, dünya Azerileri için keder ve hüzünle anılan bir gündür. 1998 yılından itibaren, Azerbaycan Cumhuriyeti’nde her sene 31 Mart,  resmi düzeyde Azerilerin soykırım günü olarak  anılır, soykırım kurbanlarını anma günü etkinlikleri düzenlenir, dünya kamuoyunun dikkati bu konuya çekilir.

Saldırgan Ermeni milliyetçileri tarafından halkımıza yönelik iki yüz yıl kadar uygulanan soykırım politikasının amacı Azerileri tarihi topraklarından kovmak, yabancı himayecilerinin yardımıyla bu yerlerde Ermenistan devletini kurmaktı.  Bu menfur düşünceyi gerçeğe dönüştürmek  için  düzenli bir şekilde askeri, ideolojik ve örgütsel anlamda etkinlikler düzenlenmiş  ve bunun gerçekleştirilmesi yönünde özel çabalarda bulunulmuştur. Halkımızın yüzyıllara dayanan geçmişi çirkin bir şekilde tahrif edilmiş, Ermenilerin geçmişinin çok eskilere dayandığı bildirilmiş ve abartılmıştır. Azeriler, doğup büyüdükleri topraklardan tedricen sürülmüş, onların topraklarında başka ülkelerden göç etmiş Ermeniler yerleştirilmiş, Azerice olan yer adları Ermenice isimlerle değiştirilmiştir. Onyıllar boyunca soykırım politikasının yanı sıra tam bir  ideolojik saldırı, Türk ve Azerbaycan halklarına, seçkin insanlarına yönelik terör saldırısı yapılmıştır. Çarlık Rusyası ve SSCB döneminde Türk, Müslüman halklarına ayrımcılık yapıldığı bir ortamda bu politika daha titizlikle ve tehlikeli yöntemlerle devam ettirilmiş, Azerilerin tehciri toplu bir şekil almıştır.

Azerilere karşı uygulanan soykırım politikasının kronolojik sıralamasını incelerken, halkımıza karşı yapılan vahşet ve cinayetlerin boyutları ve metodolojisi hayret ve öfke uyandırmaktadır. Eski Rusya İmparatorluğu ve İran arasında çıkan savaş sonucunda Azerbaycan’ın bölüştrülmesinin ardından Ermenilerin tarihi topraklarımıza toplu olarak iskan ettirilmesi, 1905 ve 1918 yıllarında Çarlık Rusyası’nın ve bolşeviklerin yardımıyla Ermeni taşnaklarının yaptığı katliamlar, 1920 yıllarında topraklarımızın parça parça Ermenistan’a verilmesi, 1948 ve 1953 yılları arasında Sovyet Hükümeti’nin kararı üzerine soydaşlarımızın Ermenistan’a göç ettirilmesi tek bir planın birer parçaları olarak özel senaryo uyarınca gerçekleştirilmiştir. Bunun ardından, 1980’li yılların sonunda Ermenistan ve SSCB yönetiminin kışkırtmaları sonucu Dağlık Karabağ milliyetçilerinin yaptığı bölücü konuşmalar, daha sonra bunların gerçek büyük bir savaşa dönüşmesi, bir milyon kadar Azerinin göçmen ve mülteci durumuna düşmesi, Azerbaycan  Cumhuriyeti topraklarının yüzde 20’sinin Ermenistan tarafından işgali – tüm bunlar “Büyük Ermenistan” hayali ile yaşayan saldırgan  Ermeni şövenleri ve onların hamilerinin Azerbaycan halkında açtığı yaraların tam olmayan bir listesidir.

Azerilere karşı uygulanan soykırım, sürgün ve işgal politikası bugün gevşememiş,  tam tersi, propaganda ve karalama kampanyası biraz daha güçlendirilmiştir. Ermeni şöven milliyetcileri, dış ülkelerdeki Ermeni topluluklarının ve büyük devletlerdeki Ermeni lobisinin olanaklarını etkin bir şekilde değerlendirerek, bugün “acı çeken, ezilen Ermeni ulusu” imajı yaratmayı sürdürüyor, uluslararası hukuk ilkelerine meydan okuyor, tüm kabul edilemez yöntemleri kullanarak, asıl soykırımla ilgili hakikatleri saptırmaya, Azerbaycan topraklarının işgal olgusunu dünya kamuoyuna kabul ettirmeye çalışıyor.

Soykırım ve tehcir politikası halkımız açısından ekonomik, siyasi, maddi ve manevi anlamda ağır sonuçlara yol açmıştır. İkiyüz yıl kadar devam eden bu kötü niyetli politika ve amaçlı çalışmalar sonucunda Azerbaycan’ın ezeli toprakları saldırgan birlikler tarafından işgal edilmiş, onbinlerce yurttaşımız acımasızca katledilmiş, yüzbinlerce kişi doğup büyüdüğü topraklardan sürülmüş, çok kıymetli maddi kültür anıtları hunharca yok edilmiştir. Soykırım  politikasının ve icraatının ağır sonuçları iki milyon kadar Azerinin kaderini şu veya bu şekilde etkilemiştir.

Azerilere yönelik uygulanan soykırım politikasının uzun geçmişi olsa da, bu konuda asıl gerçekler Azerbaycan yönetiminin kararlılığı sayesinde yalnız son yıllarda kısmen kamuoyuna anlatılmıştır. Azerilere karşı soykırım politikasını açığa çıkarmak, tüm gerçekleri dünya kamuoyuna aktarmak için bir takım çalışmalar yapılmıştır. Fakat bu alanda ileride yapılacak çok işimiz var. Azerbaycan devleti, kamuoyu, yurtdışındaki Azerbaycan topluluklarına çok önemli, sorumluluk gerektiren görevler düşüyor. Asıl soykırımla ilgili hakikatleri gerçekçi tarihsel olgulara dayanarak, kanıtlarla düzenli bir şekilde dünya devletlerine ve kamuoyuna anlatmak, bu olayların kışkırtıcılarını ve organizatörlerini insanlığa tanıtmak bizim, şimdiki kuşakların kutsal görevidir. Bu konuda tüm Azerbaycan halkı, dünya Azerileri birlik olmalı,  aynı yaklaşımı savunmalıdırlar.

Bu korkunç olaylar insanlığa karşı yapılan bir cinayet olarak hukuki siyasi tanımını bulmalıdır. Dünya devletleri bu ilkesel konudaki tutumlarına yeniden kesinlik kazandırmalı, Ermeni propagandası sonucunda oluşmuş kalıplaşmış yargılardan vaz geçmelidirler. Bu, bir yandan aynı olayların birkez daha tekrarlanmasına izin verilmemesi açısından önemlidir, öte yandan ise, soykırım kurbanlarına karşı bizim vatandaşlık görevimizdir.

Biz Ermeni milliyetçilerinin sürekli başvurdukları çirkin yöntemlerle geçmişte yaşanan olayların günümüze yansımasına, insanlar ve halklar arasındaki ilişkilerde düşmanlığın oluşması için kullanımına karşıyız. Çağdaş dünyada savaş propagandası, insana nefret ideolojisi,  diğer devletlere karşı toprak iddiaları bizim için kabuledilmezdir. Bütün bir halka nefret duygusu Azerilere yabancıdır. Biz bağımsızlığımızın sunduğu olanakları değerlendirmek suretiyle  ülkemizin sürekli kalkınmasını sağlamak, vatandaşlarımız için huzurlu bir yaşam kurmak istiyoruz.

Birkez daha soykırım kurbanlarının değerli anısı önünde saygıyla eğiliyor, yakınlarına başsağlığı diliyor, halkımıza mutluluk, refah, ulusal görevlerimizin uygulanması yolunda metanetli olmalarını ve kenetlenmelerini temenni ediyorum.

 

 

 

Tweet
1905.az

Oxşar yazılar

1. Damien de Martel : “Ermeni askerler kadın ve çocuklar da dahil olmak üzere 4000 kişiyi Aras nehrine atarak katlettiler” 2. Ağdaban Faciası 3. İsveçli binbaşının “Ermeni soykırımı” iddialarını yalanlayan mektubu 4. 1905 Bakü Olayları 5. Bolşeviklerin anilarina göre 1918 yilinin ilkbaharinda azerbaycanlilara karşi yapilmiş soykirim 6. Hocalı katliamı Azerbaycan’a karşı olduğu gibi bize karşı da işlenmiş bir insanlık suçudur- Mustafa Şentop
avciya
avciya.az Association for civil society development in Azerbaijan

Röportaj

Güntekin Necefli

“Rusya, Osmanlı’yı yok edebilseydi, tarihte hiç bir zaman Ermeni devleti olmayacaktı”

Musa Kasımlı

“1918 yılında Bakü’de kentin Azeri nüfusunun dörtte biri öldürüldü”

Ferhat Memmedov

“Azerbaycan, ihtilafla ilgili uluslararası hukukun etkinliğinin artırılmasından yanadır”

Suudi Arabistan Krallığı  Azerbaycan Büyükelçisi Müsaid bin İbrahim es-Süleym

“Suudi Arabistan, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü destekliyor”

Arye Gut

“Kanlı olaylar ve facialarımızla ilgili çeşitli internet siteleri kurarak bunları dünyanın önemli dillerine çevirmeliyiz.”

300 söz

Fuad Babayev

Antonyan, Nazaretyanlar, Ovannisyan ve Derlugyan 2008 yılında

Köşe

İlyas Babayev

Ermeniler Kafkasya’da yerli halk değildir

Mehmet Fatih ÖZTARSU

Ermenistan kimlik bunalımından nasıl kurtulur?

Hakkı Keskin

Ermenistan “soykırım” iddialarıyla Azerbaycan topraklarının işgalini unutturmak istemektedir

Azerbaycan Halk Cumhuriyeti - 100

Gündüz müəllim xatirələrdə

İLYAS BABAYEV (1935-2017)

Tarihi Azerbaycan

 Azerbaycan Atabeyliği (İldenizliler)

Selçuklu devletinin gerileme döneminde oluşan bağımsız sultanlıklar sırasıyla, yeni tip devletlerin ortaya çıkmasına nede oldu. Bu devletler Selçuklu sultanların eski köleleri (Memlük) tarafından kuruldular. Aynı devletlerin yöneticileri genellikle Selçukluların veliaht şehzadelerinin (meliklerin) hocaları olurdu ve kendilerine “Atabey” (“baba- hakim”) derlerdi. Azerbaycan Atabeyliği, (1136-1225) Şemseddin İldeniz tarafından kuruldu.

Bizim sanatçımız

Fotoğrafçılık alanındaki açık savaşta ayakta kalmayı başaran KÖNÜL SÜLEYMANOVA

 

konul

BAKÜ’DE BEŞ BİNİN ÜZERİNDE FOTOĞRAFÇI BULUNUYOR

-Fotoğrafçıların, belki de “fotoğrafçı”ların sayısı giderek artıyor. Nedeni bellidir. Ve işinin ehli profesyonel foroğrafçılar, kendini usta sanan amatör kişilere bir nevi tepeden bakarak veya sitemle bizden bu kadar diyebilirler. Peki toplum nasıl? Profesyonel ve amatör kişiyi ayırt edebilir mi?

Miras

Şuşa: geleneksel kuyumculuk merkezi

KARABAĞ SANAT DÜNYASI TARİHSEL OLARAK, YERLEŞİK VE YARI GÖÇEBE YAŞAM BİÇİMİ TARZINDA, TÜRK ETNOKÜLTÜREL TEMELLİ AZERBAYCAN KÜLTÜRÜ BAĞLAMINDA GELİŞMİŞ VE ŞEKİLLENMİŞTİR.

Söz

Resul Rza – Senin adin

Sene Qarabağ dediler.

İnfografik

Laçın İlçesinin Ermeni tecavüzü sonucu uğradığı zarar

tk.infoqrafika_lacin

Kitapçı Mendel

Arsen Melik Şahnazarov’un gerçeklerle kelime oyunu

1993 yılından itibaren sözde Dağlık Karabağ Cumhuriyeti  Dışişleri Bakanının Danışmanlığını yapan Arsen Melik-Şahnazarov’un yazarı olduğu “Dağlık Karabağ: gerçekler yalana karşı” (Нагорный Карабах: факты против лжи) kitabı 2009 senesinde Moskova’nın “Volşebnıy Fonar” yayınevi tarafından 3000 adet olarak basılmıştır.

Duvar kağıdı

Melik Ejder türbesi, Laçın İlçesi

Studio Analitik qrupu Diskussiya klubu Kitabı Səyyar qalereya

© 2025 Tüm hakları saklıdır

1905.az STUDIO
  • Azeri soykırımları
  • Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik tecavüzü
  • Ateşkes devam ediyor…
  • Ermeni devleti
  • Azeri tehcirleri
  • Bizim sanatçımız
  • Kitapçı Mendel
  • Bizim tarihimiz
  • Miras
  • Duvar kağıdı
  • İnfografik
  • Dəyirmi masa
  • Köşe
  • müsahibələr
  • Fotoğraflar