Olağanüstü durum dolayısıyla ben bu bildiriyle sizlere çağrıda bulunmak zorundayım.
Ermenistan Cumhuriyeti silahlı kuvvetleri, bu sene 10 Nisan’dan itibaren Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Geranboy ve Terter rayonları (red.idari birim), 11 Nisan’dan itibaren ise Ağdere ve Ağdam rayonları yönünde yeniden geniş çaplı saldırılar düzenliyorlar. Şu günlerde Azerbaycan askeri birlikleri, kendilerinden sayıca fazla olan Ermenistan Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetleri birliklerinin aralıksız saldırılarını bozguna uğratarak kanlı savunma savaşları veriyorlar. Ermenistan’dan ihtilaf bölgesine yaklaşık 3000 kişilik askeri birlik, Grad tipi füze sistemleri dahil olmak üzere onlarca zırhlı araç ve ağır toplar takviye edilmiştir. İsmi geçen Azerbaycan rayonlarındaki yerleşim yerleri bu silahlarla ateşe tutuluyor. Bu köylerde büyük yıkımlar ve sivil halktan çok sayıda can kaybı var.
Böylece, Ermenistan Cumhuriyeti, Azerbaycan topraklarındaki işgal savaşını sürdürerek Azerbaycan Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını, egemenliğini ve toprak bütünlüğünü ihlal ediyor, Azerbaycan’ın devlet düzenini de tehlikeye sokuyor.
Ermenistan, saldırılarına devam ederek sorunun barışçı yoldan çözülmesi sürecine engel oluşturuyor, oysa Azerbaycan, en etkin bir biçimde bu sürece katılmaktadır. Önemli arabuluculuk girişimleri her öne sürüldüğünde veya bu çalışmalar yapılmak üzere iken yeni bir saldırıya geçenn saldırgan, kanlı anlaşmazlığa son vermek için ne yazık ki henüz başarısız girişimlerde bulunan dünya topluluğuna küstahça meydan okuyor.
Ben Ermenilerin son saldırısını Ermenistan Cumhuriyeti’nin Azerbaycan’ın diğer topraklarını işgal etmek amacıyla yaptığı saldırının yeni bir aşaması olarak nitelendiriyorum. Ermenistan Cumhuriyeti, ihtilafın barışçıl yoldan çözümlenmesine ilişkin isteği ile ilgili defalarca açıklama yapmasına rağmen, BDT üyesi egemen bir devletin içerilerine doğru yaptığı son taarruzla asıl niyetini – Azerbaycan’a ve yöneticlerine baskı yapma ve barış sürecine engel olma niyetini gözler önüne seriyor.
Şöyle bir hususa dikkatinizi bilhassa çekmek isterim ki, Ermeni silahlı birliklerinin son saldırısı bu sene 11 Nisan’da, Prag’da AGİT Minsk Grubu toplantısının açılışına bir gün kala başladı. Aynı toplantıya Azerbaycan ve Ermenistan temsilcileri de katılıyorlardı.
Ermenistan Cumhuriyeti’nin Azerbaycan’a yönelik saldırıları Rusya’nın arabuluculuk girişimi çerçevesinde yoğun görüşmelerin yapıldığı bir dönemde ve Bağımsız Devletler Topluluğu üyesi ülkelerin devlet başkanlarının bugünkü toplantısı sırasında yoğunluk kazanmıştır.
1993 yılının Aralık ayında BDT devlet başkanlarının Aşkabat’ta düzenlenen toplantısından sonra – ki o sırada ben Ermenistan Cumhurbaşkanı L.Ter-Petrosyan ile bir görüme yaptım, – Ermenistan Cumhuriyeti’nin Azerbaycan Cumhuriyeti’ne yönelik politikasında olumlu değişikliklerin olmadığını belirtmek gerekir. Ermenistan silahlı kuvvetleri Azerbaycan topraklarının %20’den fazlasının işgalini ve etnik temizlemeyi sürdürmektedirler. İnsanlar ölüyor, çadır kamplarında barınan bir milyondan fazla Azeri mülteci müthiş sıkıntı ve meşakketler çekiyor.
Belirtmek isterim ki, Azerbaycan dünya topluluğunun, özellikle uluslararası örgütlerin ve büyük devletlerin bütün arabuluculuk çabalarına en etkin bir biçimde katılmıştır. Örneğin, benim Ermenistan Cumhurbaşkanı ile yaptığım görüşmelerin yanı sıra, 18 Şubat 1994’te Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya Federasyonu savunma bakanlarının görüşmesini, Mart 1994’te AGİT Minsk Grubu Dönem Başkanı Yan Eliasso’nun Azerbaycan’ı ve Ermenistan’ı ziyaretini, bu sene 12 Mart’ta Azerbaycan ve Ermenistan Parlamento Başkanlarının görüşmesini, Rusya Federasyonu Başkanı Özel Temsilcisi V.N.Kazimirov’la Bakü’de ve Moskova’da yapılan görüşmeleri, bu sene Mart ayında BDT Parlamentolararası Asamblesi barış heyetinin ziyaretini vurgulayabiliriz. Ne var ki karşılıklı olarak makul bir uzlaşmaya varmak için Azerbaycan’ın gösterdiği bütün çabalar Ermenistan’ın şiddete dayalı tutumuyla karşılaşıyor.
Ermenistan Cumhuriyeti, onaylanması mümkün olmayan koşulları önceden öne sürerek her türlü yapıcı öneriye engel oluşturuyor. Aslında bu koşulların özünde, Azerbaycan topraklarını savaş alanına dönüştüren Ermenistan Cumhuriyeti’nin işgal ettiği bölgelerin karşılığında Dağlık Karabağ’a bağımsız bir devlet statüsünün tanınması, yani Azerbaycan Cumhuriyeti’ni bölme amacını güdüyor.
Azerbaycan Cumhuriyeti, işgal altındaki bütün bölgelerin kurtarılması ve kendi egemenliğinin sağlanması, göçmenlerin ve mültecilerin önceden sürekli olarak yaşadıkları yerlere geri dönmesi ve Ermenistan Cumhuriyeti’nin yaptığı tecavüzün sonuçlarının ortadan kaldırılmasına yönelik çabalardan oluşan adil bir tutum içindedir. Azerbaycan savaş istemiyor ve Ermenistan’a egemen devletlerin karşılıklı ilişkilerine dair meşru ilkelerin temelinde barış çağrısında bulunuyor. Sivil barış ve vatandaş dayanışması için uğraşan Azerbaycan hükümeti Azerbaycan Anayasası’nı kabul etmesi koşuluyla Dağlık Karabağ bölgesinin Ermeni sakinlerinin güvenliğinin ve medeni haklarının sağlanmasına güvence vermeye hazırdır.
Bildiğiniz üzere, Aşkabat’ta Azerbaycan, topluluk üyesi devletlerde politik istikrarın ve BDT’ye üye devletlerden her birinin egemenliği, ülke bütünlüğü ve sınırlarının karşılıklı olarak tanınması ve bunlara saygı duyulmasının sağlanmasına yönelik ikili ve çok yönlü sözleşmeler sisteminin işlenip hazırlanması için bir öneride bulundu.
Bu konuya birkez daha değinmeme neden şu, olaylar şunu kanıtlamaktadır: Bağımsız Devletler Topluluğu üyelerinden birinin- Ermenistan Cumhuriyeti’nin BDT üyesi diğer bir devlete – Azerbaycan Cumhuriyeti’ne karşı aleni bir biçimde tecavüzde bulunması gibi utanç verici bir olguya karşı kayıtsızca yaklaşım aslında varlığını bağımsızca sürdürecek bir uluslararası örgütün oluşması yönündeki çalışmalara engel oluyor. Ki nitekim biz hepimiz topluluğun böyle olmasını isteriz.
Azerbaycan Cumhuriyeti’ne karşı saldırıyı ve onun sonuçlarını giderecek somut kararların alınması amacıyla sizin şu anki görüşmede Ermenistan-Azerbaycan anlaşmazlığı ile ilgili konuyu ele almanızı isterim.
Biz devlet başkanlarına ısrarla bir kez daha şu çağrıda bulunuyoruz:
– Ermenistan Cumhuriyeti’nin Azerbaycan Cumhuriyeti’ne yönelik saldırısının siyasi anlamda değerlendirilmesi yapılsın;
– Ermenistan Cumhuriyeti’nden şu isteklerde bulunulsun: Azerbaycan Cumhuriyeti’ne karşı askeri operasyonları durdursun ve silahlı kuvvetlerini egemen Azerbaycan’ın topraklarından derhal, kayıtsız şartsız çeksin;
– Ermenistan Cumhuriyeti’nden yeniden askeri operasyonlara başlamayacağına dair kesin politik güvence istensin;
– BDT’nin herhangi diğer üyesine karşı silahlı saldırıda bulunan BDT üyesine – Ermenistan Cumhuriyeti’ne yönelik yaptırımlar uygulansın.
Bundan sonra herhangi gecikme ve eylemsizlik topluluk üyesi bütün devletlere daha büyük acılar getirebilir.
Haydar Aliyev,
Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı