Azerbaycan’ın ayrılmaz bir parçası olan Karabağ’ın dağlık kısmı anlamında coğrafi bir kavramı ifade eden “Dağlık Karabağ” ibaresi, 1.Dünya Savaşının sonlarında terim olarak kullanılmaya, yani somut bir siyasi anlam ifade etmeye başlar.
Bir zamanlar Zakafkasya (red.Kafkasya ötesi) ülke komitesinin Dağlık Karabağ’dan (DK) sorumlu temsilcisi S.Şaduns şöyle yazıyordu: “…İşte bu dönemde taşnaklar tarafından oluşturulan yeni bir terim-Dağlık Karabağ ortaya çıktı (burada ve yazının sonraki kısmında bazı kelimlerin italik olarak yazılması yazarın kendi fikri.) Taşnaklar Ermenistan’da iktdara geldikten sonra yeniden DK uğruna mücadeleye giriştiler.” Ermenistan’ın Sovyetleşme sürecinde ve ileriki dönemlerde bu mücadele hep sürdü ve nihayetinde Azerbaycan’ın ezeli topraklarında Özerk Vilayet kuruldu.
Coğrafi Dağlık Karabağ’dan “koparılan” DK toprakları nasıl oluştu? Bu soruyu yanıtlamak için öncelikle Karabağ’ın coğrafi konumu ile ilgili net bir izlenim sahibi olmak gerekir. Mirze Cemal Cavanşir (1773-1853), Karabağ Tarihi (1847) isimli eserinde şöyle yazıyor: “Eski tarih kitaplarında Karabağ vilayetinin sınırlarışu şekilde belirlenmiştir: Güneyde Hudaferin Köprüsü’den Sınık Köpru’ye kadar Aras nehri akıyor. Şu anda (Sınık köprü) Kazak Şemseddin ve Demirci-Hasanlı cemaatleri arasında bulunuyor. Doğuda Kür nehri akıyor. Bu nehir, Cevat köyü arazisinde Aras nehri ile birleşerek Hazar Denizi’ne dökülüyor. Kuzeyde Goran nehri Karabağ’ın Yelizavetpol (Gence) ile sınırını (Kura nehrine kadar) oluşturuyor. Batıda ise Küşbek, Salvartı ve Erikli isimli yüksek Karabağ dağları mevcuttur.” (Karabağnameler, 1.kitap, Bakü, 1989) Karabağ hanlığı 1822 yılında kaldırılarak eyalet oluşturuldu. 1836 yılında St.Petersburg’da çıkan “Obozrenie”de Karabağ eyaletinin sınırları ve yüzölçümü (13.000 verst2) aktarılmış, büyük bir kısmının dağık alanlarla kaplı olduğu belirtilmiştir.(Обозрение Российских владений за Кавказом. ч. III СПб., 1836) Ünlü bir Kafkasya araştırmacısı olan M.A.Skibitski’nin oğlu A.Skibitski “Kafkasya bunalımı” ismli makalesinde şunu yazıyor: “…Karabağ hanlığının bütün dağlık kısmı o dönemde dağlık Karabağ olarak isimlendirilirdi. Doğuda Karabağ dağ sistemi, batıda Zangezur dağları arasında bulunan topraklar, bunun yanı sıra Yukarı Karabağ ile aran bölgesi olan Aşağı Karabağ’ı birbirinden ayıran Karabağ yaylası sözkonusu bölgenin sınrıları içinde bulunuyordu.” (Скибицкий А. Карабахский кризис// Союз, 1991, N 7). Çarlık Rusya sınırları içinde bulunan Karabağ toprakları çeşitli idari birimlere bölünmüş ve toprak bütünlüğü bozulmuştu. Yalnız Halk Cumhuriyeti döneminde bütünlüğü yeniden sağlanmıştır.
Fakat Özerk Dağlık Karabağ Vilayeti (Azerbaycan Merkezi Yönetim Komitesi’nin 7 Temmuz 1923 tarihli bildirisinde kurumun ismi böyle geçer-K.Ş.) oluşturulması üzerine bölgenin bütünlüğü önemli ölçüde yeniden ihlal edildi. ÖDKV’nin arazisiı bilimsel coğrafi yöntemlerle değil, volontarizm ilkelerine dayanarak oluşturuldu. Yani, bu bölge, Ermenilerin ikamet ettiği yerlerin özerk kurum adı altında bir araya getirilmesi suretiyle kuruldu. (Bu arada aynı ilke temel alınarak dünyanın çoğu ülkesi veya büyük kentinde herhangi yabancı nüfusun idari ve siyasi kurumu oluşturulabilir. Nitekim New York’ta Çin mahallesinde Çinlilere veya aynı şekilde Japonlara özerklik tanınması önerisi gayet mümkün görünüyor.) Hatta işler öyle bir hal aldı ki, Kelbecer’e bağlı Ağdaban, Fuzuli’ye bağlı Yukarı Veyselli köyleri ÖDKV sınırları içine alınarak idari hiyerarşi değiştirildi. ÖDKV’nin tüzüğünü hazırlayan kurumun kararına göre, (Haziran 1923) 170’in üzerinde yerleşim birimi onun sınırıları içine katılarak yönetimine verildi. Azerbaycan İstatistik Genel Müdürlüğü’nün 1924 yılı bigilerinde yerleşim biriminin sayısının 200’den fazla olduğu belirtilmişti (Азербайджанская селъско–хозяйственная переписъ 1921 г. т.III.впы. XVII. Баку, 1924). G.Koçaryan ise aynı rakamın 215 olduğunu bildirmişti. (Кочарян Г.А. Нагорный Карабах Баку, 1925) Tüm bu bilgiler DK topraklarının, ek yerleşim birimleri onun sınırları içine katılarak arttırıldığını kanıtlıyor.
Dolayısıyla “Dağlık Karabağ” kavramının kendine özgü tarihi olduğu ve Ermeni bölücü politikası uyarınca daha karmaşık bir hale getirildiği anlaşılmaktadır:
1) bu kavram taşnaklar tarafından geliştirilmiştir
2) coğrafi özellik bakımından gerçek Dağlık Karabağ değil, kasten Ermenilerin yoğun olduğu bölgeler esas alınarak amaçlı bir şekilde oluşturulmuştur
3) Bölgeyi özel bir ülkeymiş gibi göstermeye başlamışlar ( “Dağlık Karabağ” ibaresinin Rusça’ya çevirisi yapılırken uluslararası belgelerde “Nagorny Karabax” olarak (her hangi çevri yapılmadan) aktarılması bir tesadüf olmasa gerek)
4) bu yüzdendir ki konunun siyasallaştırılması ve Ermenileştirilmesine yönelik çabalar yoğun bir hal almıştır vs.
Kerim Şükürov
Tarih doktoru, profesör