1905.az

  • Ermenilerin “geliş”i
    • Kronoloji
    • nota bene
    • Analiz
    • Haber
  • Azeri soykırımları
    • Kronoloji
    • Nota bene
    • Analiz
    • Haber
  • Ermeni devleti
    • Kronoloji
    • Nota bene
    • Analiz
    • Haber
  • Azeri tehcirleri
    • Kronoloji
    • Nota bene
    • Analiz
    • Haber
  • Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik tecavüzü
    • Kronoloji
    • Nota bene
    • Analiz
    • Haber
  • Ateşkes devam ediyor…
    • Kronoloji
    • Nota bene
    • Analiz
    • Haber
  • Azərbaycanca
  • العربية
  • Հայերեն
  • English
  • Français
  • ქართული
  • Deutsch
  • فارسی
  • Русский
  • Español
  • Türkçe

Haberler

  • Bakan Akar’dan Azerbaycan’a taziye telefonu
  • Azerbaycan Savunma Bakanlığı: 7 askerimiz şehit oldu
  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: Azerbaycan meşru müdafaa hakkını kullanarak öz topraklarını elde etmiştir.
elkhan-suleymanov.az Personal web page
of Elkhan Suleymanov,
MP from Shamakhi
( 2010-2020 )
  • BELGELER
  • HARİTALAR
  • YAYINLAR
shahdagpeoples.az

Ermeniler Kafkasya’da yerli halk değildir

30.06.2014

DSC_1139

Ermenilerin Kafkasya’da yerli halk olmadığı ve buraya başka bölgelerden göç ettirildiği uzmanlar tarafından kanıtlanmış bir gerçektir.

Ermenicenin Kafkas dilleri ile hiçbir bağlantısı bulunmuyor. Bu dil Hint-Avrupa dil ailesine ait bir dildir. Bilindiği üzere, bu dil ailesinde çeşitli gruplar bulunmaktadır. Bazı bilim adamları, özellikle İ.Dyakonov Ermenicenin Yunancaya çok yakın olduğunu söyler. Bu olgu Ermenilerin, tarihin herhangi aşamasında Yunanlılara komşu olarak yaşadıklarını ve birbirlerini etkilediklerini ortaya koyar. Bu arada Ermeniler, Ön Asya halkı değillerdir.

Onlar MÖ 2.binyılın ortalarında Ön Asya’ya geldiler. Çok büyük olasılıkla onlar halkların büyük göçü sırasında Küçük Asya’ya göç ettiler. Ermenilerin isimleri ilk kez Dara döneminde yazılmış Bisütun yazıtlarında geçer. Bu yazıt MÖ 520-518 yılları arasında yazılmıştır. Ermeniye denilen bir yer  ismi orada birkaç satırda geçer.

Onlar bağımsız olmadıkları gibi Ehemeniler devletinin sınırları içinde yer almışlar. Yazıtta imparatorluğa karşı ayaklanmalardan da bahsediliyor. Ayrıca Ehemenileri yenen Büyük İskender döneminde de Ermeniler bağımsız olamazlardı. Çünkü İskender’in imparatorluğunda kimse bağımsız değildi. Oysa yaşadığımız Kafkasya’nın bu tarafı o dönemde bağımsızdı. Çünkü Büyük İskender buraya gelmemişti. MÖ 5. yüzyılda Kaspiler, daha sonra Albanlar burada ikamet etmişlerdir.

Ermenilerin MÖ 2.yüzyılda Artayades döneminde kısa süreliğine güya bağımsız devletleri oldu. MÖ 96-95 yıllarında Parf kralları sarayında rehin olarak tutulan 2.Dikran şüpheli anlaşmalar yaparak iktidarını kurar. Biraz güç toplayınca Suriye yönünde harekete geçer ve birkaç şehri işgal eder. MÖ 1.yüzyılın 69 yılında Roma Komutanı Lukullus’un başkanlığında doğuya sefer başlar. Lukullus, Dicle nehrinin yukarı kesiminde bulunan Tigranocerta şehrini yakıp yıkar. Ermeni araştırmacı Sarkisyan, Tigranocerta şehrinin M.Ö. 87 yılından sonra kurulduğunu yazar. 2.Dikran Kafkasya’ya asla sefer etmedi. Dolayısıyla Tigranocerta şehri Kafkasya’da yer almadı. Lukullus’un Roma’ya geri çağrılmasının ardından sonraki seferi Pompeius gerçekleştirir ve Dikran’ı ağır yenilgiye uğratır. Dikran tüm hazinesini Pompeius’a teslim eder, kendisi de önünde diz çöker.

Yani, Ermenilerin Kafkasya’da her hangi devleti olmadı. İnsanlar çeşitli bölgelere dağıldığından dolayı burada da, elbette, Ermeniler olabilirdi. Fakat devletleri yoktu. “Denizden denize”, “Büyük Ermenistan” ise sadece bir hayaldir. O zamanlar Ermenilerin sayısı öylesine küçüktü ki, her birkaç yüz kilometrede bir Ermeni bulunsa dahi onların tüm bu bölgeyi kontrol etmesi imkansızdı. Günümüzde tüm dünyadaki Ermenilerin sayısı en fazla 7-8 milyon iken, o dönemde sayıları bundan defalarca azdı. Doğru, dağınık halde Kafkasya’da Ermeniler yaşıyorlardı.

Rus bilim adamı Şavrov 1911 yılında yayınladığı kitabında 1828 Türkmençay anlaşmasına kadar Kafkasya’da 300 bin kadar Ermeninin ikamet ettiğini yazıyor. 20.yüzyılın başlarında bu sayı 1 milyon 300 bin civarındaydı. Bunun 1 milyondan fazlası Rusya yetkilieri tarafından buraya göç ettirilmişti. Paskeviç ve Griboyedov’un eserlerinde onların göç ettirilmesi  süreci anlatılmaktadır. Bu kişilere bir takım kaynaklar tahsis ederek iskan edildikleri yerlerin iklimi ile önce yaşadıkları yerin ikliminin benzer olmasına dikkat ederlerdi. Oysa ileriki dönemlerde bizim insanlar (red. Azeriler) tehcir edildiğinde dağlık arazilerde oturan insanları sıcak (aran) bölgelere iskan ettiler.

Ermeniler Karabağ’a özellikle yazın, Azeriler dağa çıktıklarında göç ettirildiler. Dolayısıyla bu arazilerin Ermenilere ait olduğu asla düşünülmemeli. Ne var ki birçok dini anıta Ermeniler sadece  el koydular. 4.yüzyılın ilk yarısında burada yaşayan Albanlar Hıristiyanlık dinine girdiler. Ve bu din Kafkasya Albanya’sının resmi dini oldu.

5.yüzyılın ortalarında Bizans ile Sasaniler devleti arasında savaş yapılıyordu. Hıristiyan Albanların  dindaşları olan Bizans’a eğiliminden korkuya kapılan  Sasaniler bu bölgede Zerdüştlüğü yaymaya başladılar. Burada Zerdüşt toplulukları, tabii ki, vardı, fakat çoğu kişi Hıristiyandı. Bu nedenle prensleri başkente davet ederek Zerdüştlüğü kabul etmeleri için baskı yaptılar. İşgal tehlikesinden dolayı Albanların bir kısmı 450 yılında Zerdüştlüğü kabul ettiler. Ancak bir yıl sonra halk ayaklanarak Zerdüşt kahinlerini  ülkeden sınırdışı etti.

İleriki yıllarda İslam hilafeti döneminde Allah’ın tek ilah olduğunu kabul eden Hıristiyanlara hiçbir şey yapmadılar, Zerdüştlüğe inanan kişiler İslam dinini kabul ettiler. Bu bölgede Hıristiyanlar uzun süre yaşadılar. Hatta Mihitar Koş Hıristiyan ahali için kanunname hazırladı.

1836 yılında Rusya İmparatorluğu’nda Sinod (red.dini kurum) buradaki Alban kiliselerini Ermeni kilisesine bağlar. Son derece önemli bir stratejik konumda bulunan Müslümanların İran veya Türkiye eğiliminden endişelenen Rusya, bu bölgelere çok sayıda Ermeni iskan ettirir. Ve böylece “böl ve yönet” yöntemi uygulanmaya başlar. Bizi köklerimizden tamamen koparırlar. Bu arada Ermenileri de bize karşı mücadelede kullanırlar.

Rus askerlerinin 1808-1809 yıllarına ait net topografik haritaları vardır. Bilindiği gibi, askeri haritalarda yer isimlerinin doğru yazılması konusunda çok titiz davranırlardı. Söz konusu haritaları inceleyenler bugün Ermenistan olarak adlandırılan bölgede sayısız Azerbaycan yer isminin olduğunu söyleyebilirler. Tarihi gerçeklerin dünya kamuoyuna duyurulması için bu haritaların devlet tarafından tekrar basılmasını dilerim.

İlyas Babayev

Azerbaycan Ulusal Bilimler Akademisi Muhabir Üyesi

Tweet
1905.az

Oxşar yazılar

1. Antonyan, Nazaretyanlar, Ovannisyan ve Derlugyan 2008 yılında 2. Ermenistan kimlik bunalımından nasıl kurtulur? 3. Ermenistan “soykırım” iddialarıyla Azerbaycan topraklarının işgalini unutturmak istemektedir
avciya
avciya.az Association for civil society development in Azerbaijan

Röportaj

Güntekin Necefli

“Rusya, Osmanlı’yı yok edebilseydi, tarihte hiç bir zaman Ermeni devleti olmayacaktı”

Musa Kasımlı

“1918 yılında Bakü’de kentin Azeri nüfusunun dörtte biri öldürüldü”

Ferhat Memmedov

“Azerbaycan, ihtilafla ilgili uluslararası hukukun etkinliğinin artırılmasından yanadır”

Suudi Arabistan Krallığı  Azerbaycan Büyükelçisi Müsaid bin İbrahim es-Süleym

“Suudi Arabistan, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü destekliyor”

Arye Gut

“Kanlı olaylar ve facialarımızla ilgili çeşitli internet siteleri kurarak bunları dünyanın önemli dillerine çevirmeliyiz.”

300 söz

Fuad Babayev

Antonyan, Nazaretyanlar, Ovannisyan ve Derlugyan 2008 yılında

Köşe

İlyas Babayev

Ermeniler Kafkasya’da yerli halk değildir

Mehmet Fatih ÖZTARSU

Ermenistan kimlik bunalımından nasıl kurtulur?

Hakkı Keskin

Ermenistan “soykırım” iddialarıyla Azerbaycan topraklarının işgalini unutturmak istemektedir

Azerbaycan Halk Cumhuriyeti - 100

Gündüz müəllim xatirələrdə

İLYAS BABAYEV (1935-2017)

Tarihi Azerbaycan

 Azerbaycan Atabeyliği (İldenizliler)

Selçuklu devletinin gerileme döneminde oluşan bağımsız sultanlıklar sırasıyla, yeni tip devletlerin ortaya çıkmasına nede oldu. Bu devletler Selçuklu sultanların eski köleleri (Memlük) tarafından kuruldular. Aynı devletlerin yöneticileri genellikle Selçukluların veliaht şehzadelerinin (meliklerin) hocaları olurdu ve kendilerine “Atabey” (“baba- hakim”) derlerdi. Azerbaycan Atabeyliği, (1136-1225) Şemseddin İldeniz tarafından kuruldu.

Bizim sanatçımız

Fotoğrafçılık alanındaki açık savaşta ayakta kalmayı başaran KÖNÜL SÜLEYMANOVA

 

konul

BAKÜ’DE BEŞ BİNİN ÜZERİNDE FOTOĞRAFÇI BULUNUYOR

-Fotoğrafçıların, belki de “fotoğrafçı”ların sayısı giderek artıyor. Nedeni bellidir. Ve işinin ehli profesyonel foroğrafçılar, kendini usta sanan amatör kişilere bir nevi tepeden bakarak veya sitemle bizden bu kadar diyebilirler. Peki toplum nasıl? Profesyonel ve amatör kişiyi ayırt edebilir mi?

Miras

Şuşa: geleneksel kuyumculuk merkezi

KARABAĞ SANAT DÜNYASI TARİHSEL OLARAK, YERLEŞİK VE YARI GÖÇEBE YAŞAM BİÇİMİ TARZINDA, TÜRK ETNOKÜLTÜREL TEMELLİ AZERBAYCAN KÜLTÜRÜ BAĞLAMINDA GELİŞMİŞ VE ŞEKİLLENMİŞTİR.

Söz

Resul Rza – Senin adin

Sene Qarabağ dediler.

İnfografik

Laçın İlçesinin Ermeni tecavüzü sonucu uğradığı zarar

tk.infoqrafika_lacin

Kitapçı Mendel

Arsen Melik Şahnazarov’un gerçeklerle kelime oyunu

1993 yılından itibaren sözde Dağlık Karabağ Cumhuriyeti  Dışişleri Bakanının Danışmanlığını yapan Arsen Melik-Şahnazarov’un yazarı olduğu “Dağlık Karabağ: gerçekler yalana karşı” (Нагорный Карабах: факты против лжи) kitabı 2009 senesinde Moskova’nın “Volşebnıy Fonar” yayınevi tarafından 3000 adet olarak basılmıştır.

Duvar kağıdı

Melik Ejder türbesi, Laçın İlçesi

Studio Analitik qrupu Diskussiya klubu Kitabı Səyyar qalereya

© 2025 Tüm hakları saklıdır

1905.az STUDIO
  • Azeri soykırımları
  • Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik tecavüzü
  • Ateşkes devam ediyor…
  • Ermeni devleti
  • Azeri tehcirleri
  • Bizim sanatçımız
  • Kitapçı Mendel
  • Bizim tarihimiz
  • Miras
  • Duvar kağıdı
  • İnfografik
  • Dəyirmi masa
  • Köşe
  • müsahibələr
  • Fotoğraflar