1905.az

  • Ermenilerin “geliş”i
    • Kronoloji
    • nota bene
    • Analiz
    • Haber
  • Azeri soykırımları
    • Kronoloji
    • Nota bene
    • Analiz
    • Haber
  • Ermeni devleti
    • Kronoloji
    • Nota bene
    • Analiz
    • Haber
  • Azeri tehcirleri
    • Kronoloji
    • Nota bene
    • Analiz
    • Haber
  • Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik tecavüzü
    • Kronoloji
    • Nota bene
    • Analiz
    • Haber
  • Ateşkes devam ediyor…
    • Kronoloji
    • Nota bene
    • Analiz
    • Haber
  • Azərbaycanca
  • العربية
  • Հայերեն
  • English
  • Français
  • ქართული
  • Deutsch
  • فارسی
  • Русский
  • Español
  • Türkçe

Haberler

  • Bakan Akar’dan Azerbaycan’a taziye telefonu
  • Azerbaycan Savunma Bakanlığı: 7 askerimiz şehit oldu
  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: Azerbaycan meşru müdafaa hakkını kullanarak öz topraklarını elde etmiştir.
elkhan-suleymanov.az Personal web page
of Elkhan Suleymanov,
MP from Shamakhi
( 2010-2020 )
  • BELGELER
  • HARİTALAR
  • YAYINLAR
shahdagpeoples.az

Güntekin Necefli: “Rusya, Osmanlı’yı yok edebilseydi, tarihte hiç bir zaman Ermeni devleti olmayacaktı”

24.04.2019

Tarih Doktoru(PhD), Azerbaycan Ulusal Bilimler Akademisi Tarih Enstitüsü görevlisi Güntekin Necefli sitemizin konuğu olarak soruları cevapladı.

– Güntekin Hanım, Çarlık Rusyası kanlar dökerek, büyük sıkıntılar pahasına ele geçirdiği Karabağ’da neden Ermeni devleti kurma gereği duydu?

– Bu siyaset 17. yüzyılın sonlarından itibaren uygulandı. Aynı dönemde Osmanlı İmparatorluğu’nun zayıflamaya başlaması üzerine bölgede bulunan Hıristiyanlar isyanlara kalkıştı. Avusturya-Macaristan gibi dönemin güçlü devletleri kiliseye bağlı Hıristiyan misyoner örgütleri ilk kez Avrupa’ya yollamaya başladılar. Malumunuz üzere, 1441 yılında Karakoyunlu Cihan Şah’ın izni ile Ermeni Kilisesi Kilikya’dan Azerbaycan topraklarına, Eçmiadzin’e (Üçkilise) taşındı. Aynı bölge Vagarşapat olarak adlandırılıyordu ve Parfiya hükümdarı tarafından kurulmuştu. Ermeni Kilisesi Avrupa’dan aldığı paralarla bu bölgelerde topraklar ele geçirmeye başladı. Aynı dönemde Safevi Devleti ile Osmanlı arasındaki ilişkiler gergindi ve Avrupalılar, bir Türk devletini diğerinin üzerine kışkırtarak ezmek istiyorlardı. Bunun için yerli Hıristiyanları da bir araç olarak kullanıyorlardı.

yüzyıldan itibaren Rusya, gelişme kaydetti ve 1.Petro bu bölgeye ilgi göstermeye başladı. Öte yandan Avrupalılar da Ermeni din adamlarını Rusya’ya yolluyorlardı. Aynı dönemde bu düşüncenin başlıca mimarlarından birinin Gafan meliği olduğu yönünde bir görüş ortaya çıkmıştı. Onlar Osmanlı’nın zayıflamasını fırsat bilerek bu bölgede Ermeni devleti kurmak istiyorlardı. Bu teklif 1.Petro için uygun gibi görünse de, o dönemde bazı devletlerle savaş yaptığından dolayı Osmanlı ile ilişkilerini bozamıyordu. 1.Petro’nun 24 Kasım 1724 tarihli kararıyla Matyuşkin, Ermenilerin Hazar’a kıyıdaş bölgelere yerleştirilmesi için görevlendirilidi. Üstelik onlar Osmanlıların haber tutmaması için bunu gizli yapıyorlardı. 1.Petro’nun ölümünden sonra bu faaliyetler geçici bir süre durduruldu. 2.Katerina döneminde Güney Kafkasya’yı işgal etme, sıcak denizlere inme, Hindistan’a ulaşma istekleri tekrar gündeme geldi. Bu amaçla, İstanbul’u ele geçirmek için Ermeni kozunu yeniden kullanmaya çalıştılar. Ayrıca aynı dönemde Ermenilerin görüşleri giderek etkinlik kazandı. Moskova’da, St.Petersburg’da yaşayan zengin Ermenilerin projeleri 2.Katerina’ya sunuldu. Bu projelerde ele geçirilecek bölgeler ve bunların isimleri yer alıyordu. Bunlar Albanya Çarlığı, Ararat Prensliği, Doğu Anadolu olarak belirtiliyordu. Bu araziler tarihi Azerbaycan topraklarını kapsıyor ve Güney Azerbaycan’a, Doğu Anadolu’ya kadar uzanıyordu. Söz konusu bölgede Hıristiyan devletinin kurulması öngörülüyordu ve 2.Katerina bu görüşü destekliyordu. 1782 yılında aynı politikanın bir parçası olarak Kırım ele geçirildi. Bu olay Rusya’nın iştahını kabarttı. 1783 yılında Georgiyevsk Antlaşması ile Doğu Gürcistan, Rusya’nın koruması altına girdi. Rus birlikleri Güney Kafkasya’ya yerleştirildi.
– Peki Ermenilerin İrevan ve Karabağ topraklarına yerleştirilmesinde hangi faktörler etkili oldu?

– Eçmiadzin’e Ermenilerin yerleştirilmesinin ardından çevredeki Azerbaycan köyleri satın alınarak oraya da Ermenileri iskan ettirdiler. Osmanlı-Safevi savaşları döneminde Osmanlılar Azerbaycan topraklarına girdiğinde bölgenin Şii halkı onların boyunduruğu altına girmemek için yerleşim alanlarını – Karabağ’ı, İrevan’ı terk edip gidiyorlardı. Osmanlı kaynaklarında da Osmanlılarla beraber gelen Hıristiyan tebaaların para vererek bu arazileri aldıklarına ilişkin bazı bilgiler var. Nitekim ilk yerleşmeler işte Osmanlı-Safevi savaşları sırasında yaşandı. Fakat Ermenilerin Azerbaycan topraklarına geniş kapsamlı olarak iskan ettirilmesi süreci 1828 Türkmençay ve 1829 Edirne Antlaşması ile bağlantılıdır. Türkmençay Anltaşması’nın 15.maddesi ve Edirne Antlaşması’nın 12.maddesi uyarınca, Ermeniler toplu halde işgal altındaki Azerbaycan topraklarına yerleştirildi. Profesör Kerim Şükürov’un şöyle bir deyimi vardır: “Türkmençay Antlaşması, Ermenileri bir halk olarak kurtardı.” Osmanlı arşivlerinden elde ettiğimiz belgelerde de aynı ülkeden çok sayıda Ermeninin topraklarımıza göç ettirilmesinden bahsedilimektedir. Tüm bu belgeler Ermenilerin Azerbaycan topraklarına, mecazi anlamında “dün” geldiklerini gösteriyor.

Malumunuz üzere, Nadir Şah öldürüldükten sonra Azerbaycan topraklarında küçük feodal devletler-hanlıklar kuruldu. Bunların arasında en güçlülerinden birisi Karabağ Hanlığı idi. Eski Gence-Karabağ Beylerbeyliği topraklarında oluşmuştu. Eskiden Karabağ topraklarında sadece bir Alban Melikliği vardı – Hasan-Celal evladı -Haçın Melikliği. Onları Gregoryan mezhebine sokmaya çalışsalar da Alban kültürünü koruyup sürdürdüler. Nitekim 2.Katerina’ya yazdıkları mektupta da kendilerinin Alban olduklarını itiraf ediyorlar. Diğer meliklikler Karabağ bölgesine çeşitli bölgelerden sonradan geldiler. Karabağnamelerde (Mirze Adıgüzel Bey’in “Karabağname”, Mirze Cemal Cevanşir’in “Karabağ tarihi”) onların nereden geldikleri anlatılıyor. Nadir Şah, söz konusu 5 melikliği Karabağ Beylerbeyliği’ne değil, doğrudan kendisine bağımlı kıldı. Karabağ Hanlığı kurulduğu sırada Penaheli Han, öncelikli olarak bu melikliklerin bölücülük, keyfi eylemlerini önledi. İbrahimhalil Han’ın Karabağ’daki hakimiyeti, Rusya’nın Güney Kafkasya’daki konumunun güçlendiği döneme denk gelmektedir. Georgiyevsk Antlaşması’ndan güç alan melikler yeniden bölücülük eylemlerine başladıar. Bu melikler Rus birlikleri ile bir araya gelerek Karabağ Hanlığı’na haçlı seferi için hazırlanıyorlardı. Bu birlikler arasında 2.İrakli’nin, Rus Çarının askeri birlikleri ve iki Karabağ Meliği’nin askerleri bulunuyordu. Fakat 1787 yılında Osmanlı-Rus Savaşının başlaması üzerine Rus birlikleri geri çekildi ve haçlı seferi gerçekleşmedi. İbrahimhalil Han babası Penaheli Han gibi esnek bir politika yürütemiyordu. Penaheli Han hanlık yönetimini merkezileştirmişti ve meliklere göz açtırmıyordu. İbrahim Han’ın iktidarı sırasında 2.Katerina’nın sarayında Karabağ’la ilgili planlar yapılıyordu ve G.Potyomkin’in Karabağ’da İbrahim Han’ı devirmesi üzerine yönetimin meliklere verilmesi öngörülüyordu. Fakat İbrahimhalil Han meliklerin General Potyomkin’e mektubunu ele geçirdi. Meliklerin bu ihanetini teşhir eden Han, onları yakalayrak Şuşa Kalesi’ne hapsetti. Ve Şuşa’yı güçlendirmeye başladı. Rusya’nın Karabağ’ı ele geçireceği takdirde yönetimin meliklere verileceğini bilen İbrahimhalil Han bir manevra yaparak Potyomkin aracılığıyla 2.Katerina’ya mektup yolladı ve onun himayesi altına girmeyi kabul ettiğini bildirdi. Han’ın bu mektubu kendisini kurtardı. Karabağ Hanlığı’na sefer ertelendi. 1805 yılında İbrahimhalil Han iktidarı elinde tutmak için Rusya ile Kürekçay Antlaşmasını imzaladı. Antlaşmaya göre, Han iç politika uygulamalrında bağımsız hareket etse de, dış politika konusunu Rusya’ya bırakıyordu. Ermeni tahrifçileri bu malum antlaşmanın güya Rusya ve melikler arasında imzalandığını söylüyorlar. Oysa belgede meliklerin ismi bile geçmiyor ve İbrahimhalil Han tarafından imzalanmıştır. Gönüllülük ilkesi temelinde yapılmış olmasına rağmen, sonraki dönemlerde Azerbaycan hanlıkları Rusya tarafından tasfiye edildi. Rusya Karabağ’da da komendant(askeri) tarzi yönetim biçimini uygulamaya başladı. Önceki sözleşmeler gereği, İrevan ve Gürcistan’da Azerbaycanlıların ikamet ettiği bölgelere göç ettirilen Ermeniler, Türkmençay Antlaşması’nın ardından daha ziyade Karabağ bölgesine iskan ettirildi. Nitekim 1978 yılında Marguşevan’da Ermenilerin Karabağ’a göç etmelerinin 150.yılı vesilesiyle bir anıt dikildi.

– Meliklerin Ermenileştirilmesi Rusya politikasının bir parçası mıydı, yoksa dinle bağlantılı bir konuydu?

– Melikler albanlardı. Albanlar olarak farklı aşiretleri temsil ediyorlardı. Hem Türk kökenli, hem de Kafkasya kökenli olanları vardı. Azerbaycan topraklarında İslamlaştırma süreci uygulandığında İslam dinini kabul eden Albanlar daha sonraları Azerbaycan halkının etnik oluşumu ve etnik yapısı içerisinde eriyip yok oldular. Hıristiyan dinine bağlılıklarını koruyup sürdürenler ise Osmanlı-Safevi savaşları sonucunda bölgeye gelen Hıristiyan Ermenilerle ilişkiler ortamında asimile oldular ve zamanla dillerini kaybettiler, böylece Gregoryan inancını kabul etmeye başladılar. Arşivlerde onların mektupları Ermenicedir. Fakat şu konuyu da gözardı edemeyiz, bu mektupları onların adına Ermeniler yazıyordu. İsrail Uri, Gafan Meliğinin oğluydu. O, meliklerin toplantısını yaparak, Rusya’dan yardım almak, burada devlet kurmak, Alban Çarlığı’nın yeniden kurulması için vaatte bulunmuştu. Fakat onlara boş kağıtlar imzalatdırarak istediğini yazıyordu. Yani onlar ta başından sahtekarlık yapmışlardı. Azınlıkta kalan Alban nüfusu giderek Gregoryan inancını benimsedi. Ermenilerle iletişimde bulundukça, onlarla evlenip yuva kurdukça asimile oldular. Oysa 1.Pedro’ya, 2.Katerina’ya yolladıkları mektuplarda onlar kendilerinin Ermeni değil, bilhassa Alban olduklarını vurgulamışlardı. Alban katalikosluğunun kaldırılması ve Ermeni kilisesine bağlanması Rus politikiasının bir parçasıydı. Aslında bu kiliseler farklıydı. Albanların kendi alfabesi vardı. Maalesef, bu yazılı eserlerin büyük bir kısmı Mingeçevir Hidroelektrik Santrali inşa edildiği sırada suyun altında kaldı. Hatta bildiğim kadarıyla, bu, bir Ermeni projesiydi. Bu projenin de temel amacı Alban kültürünün yok olup gitmesi idi.

– Rusya neden bilhassa Karabağ’da bir Ermeni devleti kurmak istiyordu?

– Rusya’nın sadece Karabağ’da Ermeni devleti kurmak istediğini söylemek pek doğru olmaz. Rusya ne istiyordu? 20. yüzyılın başlarında dönemin Rus Dışişleri Bakanı Milyukov şöyle söylüyordu: “Bize Ermenilerin olmadığı bir Ermenistan lazım.” Rusya Osmanlı’yı yok edebilseydi, aslında tarihte hiçbir zaman Ermeni devleti olmayacaktı. 2.Katerina, Rusya’nın Konstantinopolis (İstanbul) üzerinde hakkı olduğunu ve burasının bir Rus kenti olması gerektiğini söylüyordu. Osmanlı’nın üstesinden gelemediği için Rusya, iki Müslüman devleti arasında dilediği zaman askeri operasyonlar için kullanabileceği bir Hıristiyan tampon bölgesinin bulunmasını istiyordu. Oysa Ermenilerin kendi “Büyük Ermenistan” düşü vardı. Ermeniler, Güney Kafkasya, İran Azerbaycanı ve Doğu Anadolu’da, Azerbaycanlıların ikamet ettiği tüm bu bölgelerde korkunç soykırım ve katliamlar yaparak halkın gözünü korkutarak kaçırmak, bu toprakları ele geçirmek istiyorlardı. 1.Dünya Savaşı döneminde büyük devletler bu konuda Ermenileri destekliyorlardı. Yani söylemek istediğim şu ki, Ermenilerin bu istekleri çok büyüktü ve sadece Karabağ’la sınırlı değildi. Rusya’nın desteği ile Azerbaycanlılardan koparılan ilk bölge İrevan oldu. Fakat orada Ermeni devleti kurulamadı. Başta “Ermeni vilayeti” oluşturulsa da, sonradan kaldırıldı. 1918 yılında Batum Toplantısında büyük devletlerin talebi üzerine İrevan kenti Ermenilere verildi. 1918 yılında bizim topraklarımızda Ararat Cumhuriyeti kuruldu. 1922 yazında Rusya tarafından daha bir bölgemiz – Zengezur Ermenistan’a verildi. Zengilan, Ordubad toprakları üzerine Mehri bölgesi oluşturuldu. Sonraki aşama Karabağ oldu.

– Son zamanlarda Ermeniler, sansasyon yaratmak için Karabağ bölgesinde arkeolojik kazılar yapıyor ve burada güya Tigranakert kentini bulduklarını söylüyorlar. Böyle bir şey mümkün müdür?

-Mümkün değil. Öncelikle, Tigranakert’in yeri bellidir. Hem Rus bilimadamları, hem dünyadaki bilimadamları Tigranakert’in Dicle ve Fırat nehirlerinin kıyısında bulunduğunu kabul ediyorlar ve Ağdam bölgesinde bunun bulunması Ermeni sahtekarlığı dışında başka bir şey değildir.

– Güntekin Hanım, 1905.az sitesine tavsiyelerinizi almak isteriz.

– Ben böyle web-sitelerinin kurulmasını destekliyorum. Öncelikle gençlerimizin akıllarında, bilinçaltında tarihimizi canlandırmak, geliştirmek gerekir. Tarihçi olmayabilirsiniz, fakat tarihimizi bilmeniz gerek. Yakup Mahmudov’un bir sözü var: “Tarihini bilmeyen kişi babasız çocuk gibidir.” Ben sitenizin tarihin karanlık tarafına ışık tutma bakımından faaliyetlerini takdir ediyorum.

Gündüz Nesibov

1905.az

Tweet
1905.az

Oxşar yazılar

1. Musa Kasımlı: “1918 yılında Bakü’de kentin Azeri nüfusunun dörtte biri öldürüldü” 2. Ferhat Memmedov: “Azerbaycan, ihtilafla ilgili uluslararası hukukun etkinliğinin artırılmasından yanadır” 3. Suudi Arabistan Krallığı  Azerbaycan Büyükelçisi Müsaid bin İbrahim es-Süleym: “Suudi Arabistan, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü destekliyor” 4. Arye Gut: “Kanlı olaylar ve facialarımızla ilgili çeşitli internet siteleri kurarak bunları dünyanın önemli dillerine çevirmeliyiz.”
avciya
avciya.az Association for civil society development in Azerbaijan

Röportaj

Güntekin Necefli

“Rusya, Osmanlı’yı yok edebilseydi, tarihte hiç bir zaman Ermeni devleti olmayacaktı”

Musa Kasımlı

“1918 yılında Bakü’de kentin Azeri nüfusunun dörtte biri öldürüldü”

Ferhat Memmedov

“Azerbaycan, ihtilafla ilgili uluslararası hukukun etkinliğinin artırılmasından yanadır”

Suudi Arabistan Krallığı  Azerbaycan Büyükelçisi Müsaid bin İbrahim es-Süleym

“Suudi Arabistan, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü destekliyor”

Arye Gut

“Kanlı olaylar ve facialarımızla ilgili çeşitli internet siteleri kurarak bunları dünyanın önemli dillerine çevirmeliyiz.”

300 söz

Fuad Babayev

Antonyan, Nazaretyanlar, Ovannisyan ve Derlugyan 2008 yılında

Köşe

İlyas Babayev

Ermeniler Kafkasya’da yerli halk değildir

Mehmet Fatih ÖZTARSU

Ermenistan kimlik bunalımından nasıl kurtulur?

Hakkı Keskin

Ermenistan “soykırım” iddialarıyla Azerbaycan topraklarının işgalini unutturmak istemektedir

Azerbaycan Halk Cumhuriyeti - 100

Gündüz müəllim xatirələrdə

İLYAS BABAYEV (1935-2017)

Tarihi Azerbaycan

 Azerbaycan Atabeyliği (İldenizliler)

Selçuklu devletinin gerileme döneminde oluşan bağımsız sultanlıklar sırasıyla, yeni tip devletlerin ortaya çıkmasına nede oldu. Bu devletler Selçuklu sultanların eski köleleri (Memlük) tarafından kuruldular. Aynı devletlerin yöneticileri genellikle Selçukluların veliaht şehzadelerinin (meliklerin) hocaları olurdu ve kendilerine “Atabey” (“baba- hakim”) derlerdi. Azerbaycan Atabeyliği, (1136-1225) Şemseddin İldeniz tarafından kuruldu.

Bizim sanatçımız

Fotoğrafçılık alanındaki açık savaşta ayakta kalmayı başaran KÖNÜL SÜLEYMANOVA

 

konul

BAKÜ’DE BEŞ BİNİN ÜZERİNDE FOTOĞRAFÇI BULUNUYOR

-Fotoğrafçıların, belki de “fotoğrafçı”ların sayısı giderek artıyor. Nedeni bellidir. Ve işinin ehli profesyonel foroğrafçılar, kendini usta sanan amatör kişilere bir nevi tepeden bakarak veya sitemle bizden bu kadar diyebilirler. Peki toplum nasıl? Profesyonel ve amatör kişiyi ayırt edebilir mi?

Miras

Şuşa: geleneksel kuyumculuk merkezi

KARABAĞ SANAT DÜNYASI TARİHSEL OLARAK, YERLEŞİK VE YARI GÖÇEBE YAŞAM BİÇİMİ TARZINDA, TÜRK ETNOKÜLTÜREL TEMELLİ AZERBAYCAN KÜLTÜRÜ BAĞLAMINDA GELİŞMİŞ VE ŞEKİLLENMİŞTİR.

Söz

Resul Rza – Senin adin

Sene Qarabağ dediler.

İnfografik

Laçın İlçesinin Ermeni tecavüzü sonucu uğradığı zarar

tk.infoqrafika_lacin

Kitapçı Mendel

Arsen Melik Şahnazarov’un gerçeklerle kelime oyunu

1993 yılından itibaren sözde Dağlık Karabağ Cumhuriyeti  Dışişleri Bakanının Danışmanlığını yapan Arsen Melik-Şahnazarov’un yazarı olduğu “Dağlık Karabağ: gerçekler yalana karşı” (Нагорный Карабах: факты против лжи) kitabı 2009 senesinde Moskova’nın “Volşebnıy Fonar” yayınevi tarafından 3000 adet olarak basılmıştır.

Duvar kağıdı

Melik Ejder türbesi, Laçın İlçesi

Studio Analitik qrupu Diskussiya klubu Kitabı Səyyar qalereya

© 2025 Tüm hakları saklıdır

1905.az STUDIO
  • Azeri soykırımları
  • Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik tecavüzü
  • Ateşkes devam ediyor…
  • Ermeni devleti
  • Azeri tehcirleri
  • Bizim sanatçımız
  • Kitapçı Mendel
  • Bizim tarihimiz
  • Miras
  • Duvar kağıdı
  • İnfografik
  • Dəyirmi masa
  • Köşe
  • müsahibələr
  • Fotoğraflar