1905.az

  • Ermenilerin “geliş”i
    • Kronoloji
    • nota bene
    • Analiz
    • Haber
  • Azeri soykırımları
    • Kronoloji
    • Nota bene
    • Analiz
    • Haber
  • Ermeni devleti
    • Kronoloji
    • Nota bene
    • Analiz
    • Haber
  • Azeri tehcirleri
    • Kronoloji
    • Nota bene
    • Analiz
    • Haber
  • Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik tecavüzü
    • Kronoloji
    • Nota bene
    • Analiz
    • Haber
  • Ateşkes devam ediyor…
    • Kronoloji
    • Nota bene
    • Analiz
    • Haber
  • Azərbaycanca
  • العربية
  • Հայերեն
  • English
  • Français
  • ქართული
  • Deutsch
  • فارسی
  • Русский
  • Español
  • Türkçe

Haberler

  • Bakan Akar’dan Azerbaycan’a taziye telefonu
  • Azerbaycan Savunma Bakanlığı: 7 askerimiz şehit oldu
  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: Azerbaycan meşru müdafaa hakkını kullanarak öz topraklarını elde etmiştir.
elkhan-suleymanov.az Personal web page
of Elkhan Suleymanov,
MP from Shamakhi
( 2010-2020 )
  • BELGELER
  • HARİTALAR
  • YAYINLAR
shahdagpeoples.az

Haydar Aliyev`in, Moskova`da Azerbaycan daimi temsilciliğinde ‎20 Ocak 1990 yılı trajedisi konulu toplantıda konuşması – Moskova, 21 Ocak 1990

12.01.2015

Değerli yurttaşlarım, bayanlar ve baylar!‎

Bildiğiniz üzere, ben uzun seneler boyunca Azerbaycan Komünist Partisi Merkez ‎Komitesi`nin birinci sekreterliği, SSCB Bakanlar Kurulu başkanı birinci yardımcılığı ‎görevlerinde çalıştım, Sovyetler Birliği Komünist Partisi Merkez Komitesi Politbüro üyeliği ‎yaptım. Şiidetli bir kalp krizi geçirdim. Hastalığım nedeniyle iki seneyi aşkın bir süredir ‎emekliyim. Azerbaycan`dan ayrıldığım 1982 yılı Aralık ayından bu yana geçen süre ‎zarfında ben bugün ilk defadır Azerbaycan SSC`nin Moskova daimi temsilciliğine ayak ‎basıyorum. Yaşanmış olan olaylardan dün haberim oldu ve doğal olarak bu olanlara ‎kayıtsız kalamazdım. Buraya öncelikli olarak Moskova`da, ‎Azerbaycan`ın küçük bir parçası olan daimi temsilciliğinde tüm Azerbaycan halkına, büyük kayıplara yol açan bu faciadan dolayı taziyelerimi iletmek için geldim. İkinci olarak, bu konuyla ‎ilgili tutumumu açıklamak istiyorum. Moskova`da Azerbaycan daimi temsilcisi Söhrap ‎İbrahimov`dan, benim söylediklerimi, üzüntümü, başsağlığı dileklerimi Azerbaycan halkına ‎iletmesi için bir ricada bulunuyorum. Şu an maalesef elimden başka bir şey gelmiyor.‎

Azerbaycan`da baş gösteren olaylara gelince, ben bunları hukuka, demokrasiye aykırı, ‎insanlığa ve ülkemizde ilan edilen hukuk devletinin kurulması ilkelerine aykırı buluyorum. ‎Azerbaycan`da oluşmuş karmaşık durum bir takım nedenlerden kaynaklanmaktadır. ‎Zamanımızın kısıtlı olmasından dolayı bu konunun detayları üzerinde daha fazla durmak ‎istemiyorum. ‎

Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki etnik ihtilaf iki senedir devam ediyor. ‎Söz konusu ihtilaf, Dağlık Karabağ ve çevresinde gelişen olaylar yüzünden çıkmıştır. ‎Azerbaycan ve Ermenistan yöneticilerinin, ülkenin üst düzey siyasi parti ‎başkanlarının bu sorunu çözüme kavuşturması, iç savaşa, etnik ihtilafa son vermesi ‎ve etnik köken farkı gözetmeksizin her insanın, ortak bir birliğimiz olan SSCB`de özgür ‎yaşaması için uygun ortamı sağlaması bakımından iki sene yeterli bir süre idi.‎

Fakat bence, geçtiğimiz iki senede bu yönde gerekli düzeyde çalışmalar yapılmamıştır. ‎Dağlık Karabağ olaylarının ilk aşamasında ülkenin siyasi parti üst düzey yönetimince ‎zamanında gerekli önlemler alınmış olsaydı, gerginlik bu boyuta ulaşmaz, taraflar ‎kayıplara uğramaz, en önemlisi 1990 yılı Ocak ayının 19`dan 20`sine geçen gece çok ‎sayıda insan kaybı ile sonuçlanan askeri müdahaleye de gerek kalmazdı.‎

Bunların ilk dereceden sorumlusu Azerbaycan Komünist Partisi Merkez Komitesi`nin şimdi artık eski ‎Birinci Sekreteri Vezirov`dur. O, bu yüksek mevkide bulunduğu sürece Azerbaycan`daki durumun istikrara kavuşması için hiçbir şey yapmadı. Bilakis yanlış eylemleri, ‎yararsız iş yöntemi, hatalı siyasi manevraları sonucunda halkla kendisi arasında bir uçurum ‎oluştu. Halk bundan öfkelendi. İşte bu yüzden Bakü`de ve Azerbaycan`ın öteki ‎şehir ve bölgelerinde aylarca süren mitinglerde defalarca kez Azerbaycan parti başkanlarının ‎ istifasına yönelik talepler öne sürüldü. Başlıca talep Vezirov`un istifası ile ilgiliydi. Peki bu ‎sorun neden hala çözülmedi? Ve yalnızca dün askeri birlikler Bakü kentine ‎girdikten sonra, katliam ve yıkımlar yapıldıktan sonra Vezirov, kelimenin tam anlamıyla, ‎Azerbaycan`dan kaçtı. Bu, büyük bir hatadır. En büyük hata, söz yok ki, bu ‎yüksek göreve asla uygun olmayan, işe yaramaz bir adamın bir zamanlar Azerbaycan Komünist Partisi Merkez ‎Komitesi birinci sekreterliğine getirilmesiydi. Fakat sorun sadece bununla sınırlı değildir. ‎

Ve şimdi Ocak ayının 19`dan 20`sine geçen gece yaşanan ve halen sürmekte olan ‎facianın üzerinde durmak istiyorum. Azerbaycan`daki durumu düzene koymak, politik ‎istikrarsızlığı ortadan kaldırmak için yeteri kadar olanakların bulunduğunu düşünüyorum. Ne ‎yazık ki, Azerbaycan yönetimi, keza ülkeyi yöneten yüksek siyasi makamlar bu olanakları ‎değerlendiremediler. Ülke sınırlarına yapılan saldırı zamanında önlenebilirdi. Ne var ki, insanlar üç ‎ay önce sınır şeridi ile ilgili taleplerini öne sürmüşlerdi. Fakat hiçkimse onlarla bir araya gelmek, ‎konuyu aydınlatmak ve gerekli önlemleri almak istememiştir.‎

Yineliyorum: insanları sakinleştirmek için olanaklar tükenmiş değildir. İki-üç ay önce ‎Azerbaycan parti yönetiminin güçlendirilmesi sorunu çözülmüş olsaydı, belki ortam bunca ‎gerilmez, ordunun gönderilmesine de gerek kalmazdı. Fakat hal ve şartlar ne olursa olsun, ‎ soruna siyasi çözümün bulunması, halkla diyalog kurulması için olanakların mevcut olduğunu düşünüyorum. Fakat bunları verimli bir biçimde değerlendirmediler. Nihayet, 19`dan 20`sine ‎geçen gece Sovyet ordusunun, SSCB iç güvenlik birliklerinin büyük bir bölümü Bakü kentine ‎girdi. Sonuç ise ortada. Bunun yol açtığı faciaları hepimiz biliyoruz. ‎

Ayrıca bu yönde karar almış kişilerin davranışını da politik açıdan hatalı buluyorum. Evet, fahiş siyasi bir hata yapılmıştır. Onlar aslında cumhuriyetteki gerçek durumu ‎değerlendirememiş, Azerbaycan halkının psikolojisini anlayamamış, nüfusun farklı kesimleri ‎ile gerekli ilişkileri kuramamışlar. Anlaşılan onlar bu işlerin böyle bir faciaya ‎dönüşeceğini daha önceden kestirememişler.‎

Tüm bunları önceden tahmin edilmesi ve gerekli tedbirlerin zamanında alınması ‎gerekirdi. Ordu müdahale etti, suçsuz insanlar öldüler. Yeri gelmişken, ‎ölenlerin arasında ordu mensubu askeri kişilerin de bulunduğu yönünde bilgilerin olduğunu belirtirim. ‎Şöyle bir soru çıkıyor, peki olmayan bir isyanı bastırma adı altında, ülkenin üst düzey devlet ve parti yönetiminin yanlış kararı yüzünden Azerbaycan`a gönderilen Rus gençlerinin suçu ne?‎

Azerbaycan`a dışarıdan büyük askeri birlikler gönderilmiştir. Bu arada, ‎cumhuriyette bulunan askeri birlik sayısını ben çok iyi biliyorum. Zaten ‎Azerbaycan`da yeteri kadar – 4.ordu, Hazar Askeri Deniz Filosu, çıkarma kuvvetleri tümeni, ‎hava savunma birlikleri, İçişleri Bakanlığı`na bağlı jandarma birlikleri bulunmaktaydı. Oraya ‎takviye birliklerin gönderilmesine ne gerek vardı? Böyle birşeye gerek duyulmuşsa dahi, ‎orada bulunan askeri birlikleri devreye sokabilirlerdi. Böyle bir kararı alan Azerbaycan ‎yönetimi, öncelikli olarak, zor anında Azerbaycan`ı bırakıp kaçan Vezirov kendi halkına hesap vermelidir. Bu arada ülkeyi yöneten üst düzey siyasi makamlara yanlış bilgi ‎verenlere ayrıca hesap sorulmalıdır. ‎

Ülkeyi yöneten üst düzey siyasi makamlara durumla ilgili ‎zamanında yeterince doğru, net, objektif bilgilerin verilmediğini düşünüyorum. Yönetim makamları, ‎yanılgıya düştükleri için böyle bir karar aldılar. Bu faciada parmağı olan herkes ‎hak ettiği cezayı almalıdır. ‎

Tweet
1905.az

Oxşar yazılar

1. Damien de Martel : “Ermeni askerler kadın ve çocuklar da dahil olmak üzere 4000 kişiyi Aras nehrine atarak katlettiler” 2. Ağdaban Faciası 3. İsveçli binbaşının “Ermeni soykırımı” iddialarını yalanlayan mektubu 4. 1905 Bakü Olayları 5. Bolşeviklerin anilarina göre 1918 yilinin ilkbaharinda azerbaycanlilara karşi yapilmiş soykirim 6. Hocalı katliamı Azerbaycan’a karşı olduğu gibi bize karşı da işlenmiş bir insanlık suçudur- Mustafa Şentop
avciya
avciya.az Association for civil society development in Azerbaijan

Röportaj

Güntekin Necefli

“Rusya, Osmanlı’yı yok edebilseydi, tarihte hiç bir zaman Ermeni devleti olmayacaktı”

Musa Kasımlı

“1918 yılında Bakü’de kentin Azeri nüfusunun dörtte biri öldürüldü”

Ferhat Memmedov

“Azerbaycan, ihtilafla ilgili uluslararası hukukun etkinliğinin artırılmasından yanadır”

Suudi Arabistan Krallığı  Azerbaycan Büyükelçisi Müsaid bin İbrahim es-Süleym

“Suudi Arabistan, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü destekliyor”

Arye Gut

“Kanlı olaylar ve facialarımızla ilgili çeşitli internet siteleri kurarak bunları dünyanın önemli dillerine çevirmeliyiz.”

300 söz

Fuad Babayev

Antonyan, Nazaretyanlar, Ovannisyan ve Derlugyan 2008 yılında

Köşe

İlyas Babayev

Ermeniler Kafkasya’da yerli halk değildir

Mehmet Fatih ÖZTARSU

Ermenistan kimlik bunalımından nasıl kurtulur?

Hakkı Keskin

Ermenistan “soykırım” iddialarıyla Azerbaycan topraklarının işgalini unutturmak istemektedir

Azerbaycan Halk Cumhuriyeti - 100

Gündüz müəllim xatirələrdə

İLYAS BABAYEV (1935-2017)

Tarihi Azerbaycan

 Azerbaycan Atabeyliği (İldenizliler)

Selçuklu devletinin gerileme döneminde oluşan bağımsız sultanlıklar sırasıyla, yeni tip devletlerin ortaya çıkmasına nede oldu. Bu devletler Selçuklu sultanların eski köleleri (Memlük) tarafından kuruldular. Aynı devletlerin yöneticileri genellikle Selçukluların veliaht şehzadelerinin (meliklerin) hocaları olurdu ve kendilerine “Atabey” (“baba- hakim”) derlerdi. Azerbaycan Atabeyliği, (1136-1225) Şemseddin İldeniz tarafından kuruldu.

Bizim sanatçımız

Fotoğrafçılık alanındaki açık savaşta ayakta kalmayı başaran KÖNÜL SÜLEYMANOVA

 

konul

BAKÜ’DE BEŞ BİNİN ÜZERİNDE FOTOĞRAFÇI BULUNUYOR

-Fotoğrafçıların, belki de “fotoğrafçı”ların sayısı giderek artıyor. Nedeni bellidir. Ve işinin ehli profesyonel foroğrafçılar, kendini usta sanan amatör kişilere bir nevi tepeden bakarak veya sitemle bizden bu kadar diyebilirler. Peki toplum nasıl? Profesyonel ve amatör kişiyi ayırt edebilir mi?

Miras

Şuşa: geleneksel kuyumculuk merkezi

KARABAĞ SANAT DÜNYASI TARİHSEL OLARAK, YERLEŞİK VE YARI GÖÇEBE YAŞAM BİÇİMİ TARZINDA, TÜRK ETNOKÜLTÜREL TEMELLİ AZERBAYCAN KÜLTÜRÜ BAĞLAMINDA GELİŞMİŞ VE ŞEKİLLENMİŞTİR.

Söz

Resul Rza – Senin adin

Sene Qarabağ dediler.

İnfografik

Laçın İlçesinin Ermeni tecavüzü sonucu uğradığı zarar

tk.infoqrafika_lacin

Kitapçı Mendel

Arsen Melik Şahnazarov’un gerçeklerle kelime oyunu

1993 yılından itibaren sözde Dağlık Karabağ Cumhuriyeti  Dışişleri Bakanının Danışmanlığını yapan Arsen Melik-Şahnazarov’un yazarı olduğu “Dağlık Karabağ: gerçekler yalana karşı” (Нагорный Карабах: факты против лжи) kitabı 2009 senesinde Moskova’nın “Volşebnıy Fonar” yayınevi tarafından 3000 adet olarak basılmıştır.

Duvar kağıdı

Melik Ejder türbesi, Laçın İlçesi

Studio Analitik qrupu Diskussiya klubu Kitabı Səyyar qalereya

© 2025 Tüm hakları saklıdır

1905.az STUDIO
  • Azeri soykırımları
  • Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik tecavüzü
  • Ateşkes devam ediyor…
  • Ermeni devleti
  • Azeri tehcirleri
  • Bizim sanatçımız
  • Kitapçı Mendel
  • Bizim tarihimiz
  • Miras
  • Duvar kağıdı
  • İnfografik
  • Dəyirmi masa
  • Köşe
  • müsahibələr
  • Fotoğraflar