Mehman Telmanoğlu, 1977 yılında doğdu. Bakü Devlet Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Uluslararası Hukuk Bölümü’nden mezun oldu. Tarih doktorudur(PhD).
Azerbaycan Milli Bilimler Akademisi’ne bağlı A.Bakıxanov Tarih Enstitüsü’nde “Güney Kafkasya’daki etnik, bölücü çatışmalar konusu basında (1991-2006)” adlı doktora tezini savundu.
Televizyon dünyasının seçkin isimlerinden biridir.
-Mehman Bey, Karabağ düğümünün çözülmesi için hepimizin bir şeyler yapması gerekir. Bu anlamda sıradan bir felsefe doktoru ne yapmalı?
– Doğru söylüyorsunuz, Karabağ düğümünün çözümü için her Azerbaycanlı bir katkıda bulunmalıdır … Yaptığımız işe, mesleğe bakılmaksızın hepimizin bu konuda devlete ve Vatanımıza bir faydamız dokunmalı. Bazıları şöyle düşünüyor olabilir: “Ben siyasetçi, memur veya bu konuyla ilgili önemli bir görevde bulunmadığım için kimseye de yardımım dokunacağını sanmıyorum.” Bu, bence doğru bir yaklaşım değildir. Öyle ise sorabilirsiniz, peki hepimiz bu işte nasıl katkıda bulunabiliriz diye. Örneğin, ben sıradan bir araştırmacı (doğru şimdilik bu alandaki faaliyetlerimi biraz askıya aldım) ve bir gazeteci olarak yurtdışına giderken hep yanıma Karabağ düğümü ile ilgili farklı dillerde kitap ve dergiler alırım. Bunlarda çoğunlukla sorun sade bir dille anlatılır ve en başlıcası tarihi gerçekleri yansıtır. Herhangi bir görüşmede meslektaşıma konuyu uzun uzadı anlatmak yerine bu tanıtım, anlatım kitaplarını veriyorum. Eğer bir bilim adamı ise, kendisi ile bu konuyu tartışır, kaynaklarla ilgili bilgi veririm. Eğer gazeteci ise ilgisini çekecek olguları, insan yaşantısı üzerine hikayeleri anlatırım. Ben kendim memleket olarak aynı bölgeden olduğum için savaşın acı hatıralarını paylaşırım. Sıradan bir vatandaşla karşılaştığımda kısaca kendisine bölgede yaşanan olaylardan bahsederim.
– Tarih doktoru olarak uluslararası bilimsel etkinliklere de katılmışsınızdır. Bu toplatılarda, topraklarımızın yüzde 20’sini işgal etmiş ülkenin bilim adamları ile hiç karşılaştınız mı?
– Evet, Gürcistan, Türkiye ve Rusya’da yapılan uluslararası bilimsel toplantılarda işgalci tarafın temsilcileriyle karşılaştım. Uluslararası bir etkinlik olduğundan işgalci tarafın temsilcileri de katılıyorlardı. Herkesin kendine göre bir gerçeği vardır, ama işgalci taraf çoğu zaman “hırsız öyle bir bağırdı ki doğrunun bağrı yarıldı”(red.Azerice deyim) düşüncesi ile davranır. Biz ise gerçeklere dayalı tarihi bilgileri sabırla katılımcılara anlatmaya çalışıyoruz. Bu arada çoğu zaman bu konuda başarılı olduğumuzu söyleyebilirim.
– Sizin bilimsel olarak ilgilendiğiniz alanda Ermenistan bilim adamlarının yaptıkları çalışmaları nasıl buluyorsunuz?
– Tabii ki, Ermeni bilim adamları veya Ermeni gazetecileri gerçeğin ortaya çıkmasını istemiyorlar. Çünkü, o zaman onların ortaya koyduğu “olgu”lar kuşku duyulabilir. Fakat tez çalışmam Güney Kafkasya bölgesinde yaşanan etnik, bölücü çatışmalarla ilgili dünya basınında çıkan yazılar bazında hazırlandığı için gerçeklerin yabancılar tarafından kabul görmesi Ermenileri pek memnun etmiyor. Nitekim bu çalışmayı yaparken bizim ( bana çok destek olan tez danışmanım tarih bilimleri doktoru İrade Bağırova ve ben) başlıca amacımızyabancı basının bölgedeki durumla ilgili yaklaşımını inceleyip, bunu bilimsel ve tarihi gerekçelere dayalı olarak kapsamlı bir şekilde bilim camiasına sunmaktı.
– Bir televizyon kanalında çalışıyorsunuz. İzleyici kitlesi Ermenistan’ın tecavüzü konusuna ne kadar hakim, muhtemelen biliyorsunuzdur.
– Biz kendi insanımızı da doğru bir biçimde eğitmeliyiz. Ağlayarak, sızlayarak izleyiciyi bilgilendiremezsiniz. Bu doğrultuda eğitici belgesellerin yapımına ihtiyaç vardır. Çatışma 20 yıldır devam ediyor. ‘Sorunla aynı yaşlarda’ olan gençlerimiz bazen işgal altında bulunan bölgelerin isimlerini bile biliyorlar. Ne var ki bunun üzerine kendilerine işgal tarihi ile ilgili her hangi bir şey sormaya gerek kalmıyor. Bu yüzden Karabağ tarihini sadece işgal günlerinde anlatmamalıyız. Bu arada senaristler Karabağ konusunda senaryolar yazıp belgeseller çekerek hem yerli hem uluslararası izleyici kitlesini bilgilendirebilirler.
– Genç bir bilim adamı olarak ne tür planlarınız var?
– Televizyon işi yoğun tempolu bir iştir. Bunu herkes bilir. Bu nedenle eğitim ve bilimsel faaliyetlerime şimdilik ara verdim. Ancak bu alandaki çalışmalarıma devam etmek niyetindeyim.
– Ve son olarak 1905.az sitesine tavsiyelerinizi almak isteriz.
– Azerbaycan vatandaşı olarak böyle bir web sitesinin kurulmasına sevindim. Zira, sanki bu konuda hep bir bilgi yetersizliği vardır. Bilgi çağında yaşıyoruz, her hangi ulusun temsilcisi çatışma ile ilgili internette arama yaparken hep bulunan sonuçlarda Ermeni kaynaklarının bilgileri ön sıralarda yer alır. Bu boşluğu giderebilmenizi çok isterim. Bunun için yeterli gücünüz olduğuna inanıyorum. Azerbaycan gerçeklerini 12 dilde yayımlıyorsunuz ve bu da sesimizi zamanında ve doğru bir biçimde duyuracağımızı gösteriyor. Üstelik bundan böyle yurtdışına gidecek vatandaşlarımızın öncelikle 1905.az sitesini ziyaret etmesi gerekir. Bu siteden edinilen ve her hangi bir yerde her hangi yabancıya aktarılan en küçük bilgi bile Karabağ düğümünün çözüm yollarının doğru bir biçimde anlatımına katkıda bulunabilir. Bu sorumluluk gerektiren onurlu işinizin, Vatanımız Azerbaycan için yaptığınız bu işin hayırlara vesile olmasını dilerim!
– Teşekkür ederim, Mehman Bey.
Fuad Babayev
1905.az