1905.az

  • Ermenilerin “geliş”i
    • Kronoloji
    • nota bene
    • Analiz
    • Haber
  • Azeri soykırımları
    • Kronoloji
    • Nota bene
    • Analiz
    • Haber
  • Ermeni devleti
    • Kronoloji
    • Nota bene
    • Analiz
    • Haber
  • Azeri tehcirleri
    • Kronoloji
    • Nota bene
    • Analiz
    • Haber
  • Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik tecavüzü
    • Kronoloji
    • Nota bene
    • Analiz
    • Haber
  • Ateşkes devam ediyor…
    • Kronoloji
    • Nota bene
    • Analiz
    • Haber
  • Azərbaycanca
  • العربية
  • Հայերեն
  • English
  • Français
  • ქართული
  • Deutsch
  • فارسی
  • Русский
  • Español
  • Türkçe

Haberler

  • Bakan Akar’dan Azerbaycan’a taziye telefonu
  • Azerbaycan Savunma Bakanlığı: 7 askerimiz şehit oldu
  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: Azerbaycan meşru müdafaa hakkını kullanarak öz topraklarını elde etmiştir.
elkhan-suleymanov.az Personal web page
of Elkhan Suleymanov,
MP from Shamakhi
( 2010-2020 )
  • BELGELER
  • HARİTALAR
  • YAYINLAR
shahdagpeoples.az

XX.yüzyılın başlarında Kafkasya’da Ermeni terörü

10.07.2014

ru-manshet2

…Edirne Antlaşması’yla (Eylül 1829) sonuçlanan Osmanlı-Rus Savaşı Ruslara Karadeniz’in doğu kıyısını kazandırdı. Sınırını güneybatıya doğru ilerleten Rusya, Transkafkasya’da sağlam bir hâkimiyet kurmuştu. Türkmençay Antlaşması’nın ardından I.Nİkola, Rus istilâsından sonra İran ve Osmanlı topraklarından göç edenlerle sayısı hızla artan Ermenilerin yoğun olarak bulundukları Erivan ve Nahcivan hanlıklarının topraklarını içeren bir Ermeni bölgesi kurduğunu ilân etti. Bu tarihten itibaren Rusya, Kafkasya’da Ermenileri maşa olarak kullanmış, Ermeniler de doğu politikasında onlara anahtar görevini vermiş, Çarlık Rusya’sının bu coğrafyada boy göstermesini sevinçle karşılamışlardır. I.Aleksandr döneminde bilinen Gülistan Antlaşması (12 Ekim 1813) gereğince Karabağ Hanlığı Rus topraklarına katıldı. Türkmençayı Antlaşması (21 Şubat 1828) gereğince ise Nahçıvan, İrevan hanlıkları da Rus egemenliği altına girdi. Bu hanlıklarda çok sayıda Rus istilâsından sonra Osmanlı ve Iran topraklarından göç ettirilmiş Ermeniler yaşıyordu. Müslüman ülkelerle çevrili olan yegâne Hristiyan topluluk olmanın avantajını kullanan Ermeniler, ilk başlarda Rusya’dan beklediklerini bulamamışlardır. XIX. yüzyılın ikinci yarısında çarlık rejiminin kaynaştırma siyasetine tepki gösteren Ermenilerin Rusya ile ilişkileri gerilmeye başladı. Çünkü Taşnaksütyun ideolojisine hizmet eden Ermeni milliyetçiliği “büyük Ermenistan” kurmak yolunda Rusya’dan somut adımlar bekliyor, özellikle Doğu Anadolu’daki Türk toprakları üzerinde Ermeni devletini kurmak istiyordu. Çarlık Rusya’sının kendi menfaatlerine öncelik veren “derin Kafkasya politikası”ndan memnun kalmayan Ermeniler Osmanlı topraklarında alışmış oldukları yönteme başvurarak Rus yöneticilerinin hayatlarına yönelik suikastler düzenlemişlerdir. Ermeni eylemciler Gregoryen kilisesinin mülkünün kamulaştırılması kararına Kafkasya genel valisi olan Prens Grigori Golitsin’e suikast düzenleyerek cevap vermişlerdir!. Petro döneminden itibaren Rus siyasetinin savaşlarda yanında yer alan Ermenilere karşı dostane tutum sergilemek geleneğini benimseyen yeni Kafkasya Valisi Vorontsov-Doşkov, Türklere karşı amansız, ezici tavırlarıyla karşı tarafın gönlünü fethetmiştir.

54 kazadan ibaret Transkafkasya’nın yalnız beşinde çoğunluk teşkil eden Ermeniler Rusya’nın tahrikiyle Türklere meskûn yerleri insanları öldürmek suretiyle boşaltmak ve müstakbel Ermenistan için çoğunluğu Ermeni olan bir arazi hazırlamak fikrini hayat geçirmek istiyorlardı. Bu maksatla 1905 ihtilâlinden istifade eden Ermeniler, silâha sarılarak İrevan, Nahçıvan, Ordubad, Karabağ, Gence, Bakü ve Şirvan gibi yerlerde silâhsız ve masum Türk halkını kesmeye başladılar. Bu suretle maruf Ermeni-Azerî kırgını meydana geldi.

Ermenilerin Azerbaycan Türklerine karşı yaptıkları soykırım Mart 1918’de başlamıştır. Baku ve civar iller olan Şemahi, Zangezur, Küba, Cebrail, Cevanşir, Şuşa’da on binlerce insan hunharca katledilmiştir. Kanıtlar yapılan vahşetin kural tanımaz, insanî duygulardan uzak, acımasız terörist eylemler olduğu gerçeğini ortaya koymaktadır.

Fakat belgelerdeki olaylar terör tarifinin de ötesindedir. Fransızca bir kelime olan terörün dilimizdeki anlamı siyasî davayı kabul ettirmek için karşı tarafa korku salacak davranışlarda bulunmaktır. Oysa Ermeni teröristleri tarafından masum Müslüman halka yapılanlar, terörün tanımından da ağır, insanlık dışı hareketler, beşer evlâdına yakışmayacak sıfatı taşıyanların yapabileceği türden işkencelerdir.

Ermeni terörüne ait Rus belgeleri Azerbaycan Cumhuriyeti En Yeni Tarih Arşivinde, Siyasî Partiler ve İçtimaî Hareketler Arşivinde, Azerbaycan Merkezî Devlet Arşivlerinde bulunmaktadır.

Söz konusu belgeler, 1918 senesinde Azerbaycan’ın çeşitli illerinde yaşanmış Ermeni mezalimini tahkik eden komisyonun Rus üyelerinin raporlarıdır.

1918 senesinin başlarında Rusya’da ortaya çıkan Bolşevik devrimini fırsat bilen, Bolşeviklerle iş birliği yaparak Azerbaycan toprakları ve Türkiye’nin doğu illerini kapsayan “büyük Ermenistan” hayalini gerçekleştirmek isteyen Taşnaklar Bakü Kommunası adı altında hâkimiyeti ele geçirmişlerdir. Rusya için hayatî önem taşıyan Azerbaycan’da Lenin’in uşaklığını yapan Bolşevik maskeli Taşnak Stepan Şaumyan’ın önderliğini yaptığı Bakü Sovyet’i iş başındaydı. Kommuna ordusu esasen Ermenilerden oluşmuştu ve anti-Türk siyaset yürüten Baku Sovyet’i yönetimi Taşnaksütyun liderleri ile gizli iş birliği içindeydi. 30-31 Mart ve 1 Nisan tarihlerinde binlerce Müslüman “Pantürkist ve inkılâp karşıtı” oldukları iddialarıyla öldürüldü, evler yağmalandı. Azerîlere ait olan tüm okul, gazete ve diğer kültür ocakları harabeye çevrildi. Ermeniler Bolşevizm maskesi altında sadece Bakü’de 17.000’den fazla Türk’ü yaşlı, kadın ve çocuk demeden katlettiler.

1918 Martından Eylülüne kadar çeşitli koalisyonlarla Bakü’de hâkimiyeti ele alan Ermenilerin tüm amaçları Bakü’nün yerli nüfusunu yok ederek onun servetini sahiplenmek ve burayı Ermenistan toprağı ilân etmekti. Bolşevik Blyum’un hatıralarında Ermeni Taşnakların 1918 yazında Bakğ’de 20.000 Müslüman’ı katlettiklerini yazıyordu.

Ermeniler Baku katliamından bir hafta önce Erzurum yakınlarındaki Yeşil Yayla’da 3000’i aşkın Türk’ü katlederek Osmanlı Devleti’nin dikkatinin oraya yönelmesine sebep olmuşlardır. Çünkü Şaumyan Müslümanların Osmanlı sultanına güvendiğini sık sık dile getiriyordu.

Ermeniler Bakü’de yaptıkları katliamdan sonra Baku Sovyet’inin toplantısında konu ile ilgili bilgi veren Bolşevik I. Suxartsev sevinçle; “Türkiye’nin Bakü cephesinin alındığını” müjdeliyordu.

Azerbaycan tarihine “Mart Musibeti” olarak geçen bu vahşet sadece Bakü ve civarıyla sınırlı kalmadı. Şamanı, Kuba, Kürdemir, Zangezur, Şuşa ve diğer illerde Taşnak-Bolşevik kuvvetleri toplu kıyımlar yaptılar.

13 Nisanda Şaumyan, Halk Komiserliği Sovyet’ine, Bakü olaylarıyla ilgili haberi şu şekilde iletiyordu: “3 gün zarfında Bakü’de şiddetli çatışmalar boy gösterdi, bir tarafta Ermeni millî birlikleriyle beraber dövüşen Sovyet Kızıl Ordusu diğer tarafta Müsavat Partisinin idaresindeki Müslüman kuvvetler vardı… Sonuç bizim açımızdan güzel oldu. Düşman tamamen imha edildi.”

Azeri matbuatı olayları “kanlı Nikolayların döneminde dahi görülmemiş mezalim” olarak tanımlıyordu.

Bu olayların yaşandığı dönem Azeri Türklerinin millî istiklâl davası yolunda siyasî mücadele verdikleri dönemdi. Meydanı boş bulan gözü dönmüş Andranik Ozanyan’ın, Hamazasp’ın, Lalayev’in Emiryan’ın liderlik ettiği terör çeteleri ülkenin çeşitli yerlerinde masum halka karşı insanlık dışı faaliyetlerde bulunmuşlardır. Baku katliamında 7000’den fazla Ermeni askeri aktif rol almıştır. Tüm bunlardan şöyle bir sonuç çıkıyor ki Ermeniler siyasî mensubiyetleri, ideolojileri ayrı olsa da konu Türk düşmanlığı olunca aynı çatı altında birleşiyorlar.

Şaumyan gibi şövenistlerin aracılığıyla Sovyet Rusya’sından teminat alan Ermeniler Nahcivan, Zangezur ve Karabağ bölgelerine saldırarak 4 Haziran  1918 tarihli  Batum Sözleşmesi’ni tanımadıklarını beyan ettiler.

Andranik’in çetesi Nahçıvan’ı, Karabağ’ı aldıktan sonra Bakü’ye Şaumyan’ın başında durduğu hükümete yardıma koşacaktı. Andranik-Şaumyan-Lenin iş birliğini ortaya çıkaran şu telgraf ilginçtir. “Culfa, halk rehberi Andranik’e. Sizin 577 no.lu telgrafınızı aldım. Tam metnini Moskava’ya-Merkezi Hükümete haber verdim. Tarafımdan sizin şahsınızda gerçek halk kahramanını selâmlıyorum. Şaumyan”

Şaumyan’ın halk kahramanı olarak selâmladığı Andranik’in Anadolu’daki faaliyetlerini bilmeyen yoktur. Şu an görmüş olduğunuz raporla ise onun Çevanşir, Çebrayıl, Zangezur ve Şuşa illerindeki faaliyetini belgeliyoruz.

28 Mayıs 1918’de Azerbaycan Cumhuriyeti istiklâlini ilân etti. O tarihte Azerbaycan’ın yüz ölçümü tartışmalı toprak sahasıyla birlikte 113.895.97 km2, tartışmasız 97.297.67 km2 idi.

Sovyet döneminde Ermeniler Azerbaycan’dan toprak kopararak bu rakamı 86,6 bin km2 yaptılar.

Türk dünyasının ilk cumhuriyeti olan Azerbaycan Millî Hükümeti icraatına ülkenin toprak bütünlüğü ve ordu ıslahatlarıyla başladı. Bu doğrultuda Güney Kafkasya’da Birinci Cihan Savaşı’ndan 1918 senesine değin vuku bulmuş Ermeni katliamının araştırılması hükümetin önemli faaliyetleri arasında yer almaktadır. Azerbaycan Millî Hükümeti Transkafkasya’da Müslümanlara yapılmış mezalimin tahkik olunması, cinayetlerin kayıtlara geçmesi, katillerin bulunması ve maddî zararın belirlenmesi için 15 Haziran 1918 tarihli karara esasen Fevkalâde İstintak Komisyon-Olağanüstü Tahkikat Komisyonu kurdu.

Başkanlığını Ali Ekber Hasmemetov’un yaptığı Tahkikat Komisyonunda Rus albaylarına da önemli görevler verilmişti. Komisyon üyeleri olan bu şahıslar kaza mahallinde araştırmalar yapmak, olayları tutanaklarla belgelemek, sanık ve tanıkların belirlenmesi hususunda görevlendirilmişlerdir. Kanımızca böylesine önemli bir konuda olayların nesnel bir şekilde değerlendirilmesi açısından üçüncü taraf olan Rusların seçilmesi son derece isabetli bir karar olmuştur. Bu nadir belgeler ilk defa yayımlanması ve üçüncü tarafın kaleminden, Ermeni terörünün gerçek yüzünün ortaya çıkarılması açısından büyük önem ve değer taşımaktadır.

Olağanüstü Tahkikat Komisyonunun raporları Kafkasya’da Ermeni katliamını kanıtlayan önemli belge olması dışında ceza hükümleri içeren cinayet dosyaları özelliğine sahip olması bakımından da ayrıca bir önem taşımaktadır. Tüm üyeleri farklı milletten (Ruslardan), farklı dinden (Hristiyan) olan profesyonel hukukçulardan oluşturulmuş komisyon, tahkik konusu olan olayları nesnel değerlendirmeye tâbi tutmuş ve söz konusu vak’aların kanıtları esasen hususî ağır dereceli suç unsurları içeren cinayet amelleri olduğu sonucuna varılmıştır. Bu raporlar hukukî açıdan “suçu sabit görülen davalar” kategorisinde değerlendirilmiş, sanık ve tanıklar dinlenmiş, teröristler suçlarını itiraf etmişlerdir. Ne acıdır ki, adalet ilkesini dünya proletaryasına duyurmaya çalışan Lenin ve onun Kafkasya’da faaliyet gösteren yardımcısı Taşnak Şaumyan adaletin tecelli etmesini engellemiş, katiller hak etmiş oldukları cezadan kurtulmayı başarmışlardı. Batı dünyasına sığınarak gündemi yalanlarıyla meşgul eden, Türkiye’den hesap sormak küstahlığını gösterenler çeşitli tarihlerde Azerbaycan’da yapmış olduklarından dolayı hesap vermekten “Bolşevik dostları” sayesinde son anda kurtularak yurt dışına kaçan teröristlerin halefleridir. Tarih boyunca Türklere yaptıkları yanlarında kâr olarak kalmasından alınmış cesaret olsa gerek, onlara “ASALA’yı kurduran, Hocalı soy kırımını yaptıran…

 Kaynak:  Doç. Aygün ATTAR, “ Rus albayları Ermeni terörünü açıklıyor” makalesinden alıntı (Askerî Tarih Araştırmaları Dergisi)

Tweet
1905.az

Oxşar yazılar

1. Damien de Martel : “Ermeni askerler kadın ve çocuklar da dahil olmak üzere 4000 kişiyi Aras nehrine atarak katlettiler” 2. Ağdaban Faciası 3. İsveçli binbaşının “Ermeni soykırımı” iddialarını yalanlayan mektubu 4. 1905 Bakü Olayları 5. Bolşeviklerin anilarina göre 1918 yilinin ilkbaharinda azerbaycanlilara karşi yapilmiş soykirim 6. Hocalı katliamı Azerbaycan’a karşı olduğu gibi bize karşı da işlenmiş bir insanlık suçudur- Mustafa Şentop
avciya
avciya.az Association for civil society development in Azerbaijan

Röportaj

Güntekin Necefli

“Rusya, Osmanlı’yı yok edebilseydi, tarihte hiç bir zaman Ermeni devleti olmayacaktı”

Musa Kasımlı

“1918 yılında Bakü’de kentin Azeri nüfusunun dörtte biri öldürüldü”

Ferhat Memmedov

“Azerbaycan, ihtilafla ilgili uluslararası hukukun etkinliğinin artırılmasından yanadır”

Suudi Arabistan Krallığı  Azerbaycan Büyükelçisi Müsaid bin İbrahim es-Süleym

“Suudi Arabistan, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü destekliyor”

Arye Gut

“Kanlı olaylar ve facialarımızla ilgili çeşitli internet siteleri kurarak bunları dünyanın önemli dillerine çevirmeliyiz.”

300 söz

Fuad Babayev

Antonyan, Nazaretyanlar, Ovannisyan ve Derlugyan 2008 yılında

Köşe

İlyas Babayev

Ermeniler Kafkasya’da yerli halk değildir

Mehmet Fatih ÖZTARSU

Ermenistan kimlik bunalımından nasıl kurtulur?

Hakkı Keskin

Ermenistan “soykırım” iddialarıyla Azerbaycan topraklarının işgalini unutturmak istemektedir

Azerbaycan Halk Cumhuriyeti - 100

Gündüz müəllim xatirələrdə

İLYAS BABAYEV (1935-2017)

Tarihi Azerbaycan

 Azerbaycan Atabeyliği (İldenizliler)

Selçuklu devletinin gerileme döneminde oluşan bağımsız sultanlıklar sırasıyla, yeni tip devletlerin ortaya çıkmasına nede oldu. Bu devletler Selçuklu sultanların eski köleleri (Memlük) tarafından kuruldular. Aynı devletlerin yöneticileri genellikle Selçukluların veliaht şehzadelerinin (meliklerin) hocaları olurdu ve kendilerine “Atabey” (“baba- hakim”) derlerdi. Azerbaycan Atabeyliği, (1136-1225) Şemseddin İldeniz tarafından kuruldu.

Bizim sanatçımız

Fotoğrafçılık alanındaki açık savaşta ayakta kalmayı başaran KÖNÜL SÜLEYMANOVA

 

konul

BAKÜ’DE BEŞ BİNİN ÜZERİNDE FOTOĞRAFÇI BULUNUYOR

-Fotoğrafçıların, belki de “fotoğrafçı”ların sayısı giderek artıyor. Nedeni bellidir. Ve işinin ehli profesyonel foroğrafçılar, kendini usta sanan amatör kişilere bir nevi tepeden bakarak veya sitemle bizden bu kadar diyebilirler. Peki toplum nasıl? Profesyonel ve amatör kişiyi ayırt edebilir mi?

Miras

Şuşa: geleneksel kuyumculuk merkezi

KARABAĞ SANAT DÜNYASI TARİHSEL OLARAK, YERLEŞİK VE YARI GÖÇEBE YAŞAM BİÇİMİ TARZINDA, TÜRK ETNOKÜLTÜREL TEMELLİ AZERBAYCAN KÜLTÜRÜ BAĞLAMINDA GELİŞMİŞ VE ŞEKİLLENMİŞTİR.

Söz

Resul Rza – Senin adin

Sene Qarabağ dediler.

İnfografik

Laçın İlçesinin Ermeni tecavüzü sonucu uğradığı zarar

tk.infoqrafika_lacin

Kitapçı Mendel

Arsen Melik Şahnazarov’un gerçeklerle kelime oyunu

1993 yılından itibaren sözde Dağlık Karabağ Cumhuriyeti  Dışişleri Bakanının Danışmanlığını yapan Arsen Melik-Şahnazarov’un yazarı olduğu “Dağlık Karabağ: gerçekler yalana karşı” (Нагорный Карабах: факты против лжи) kitabı 2009 senesinde Moskova’nın “Volşebnıy Fonar” yayınevi tarafından 3000 adet olarak basılmıştır.

Duvar kağıdı

Melik Ejder türbesi, Laçın İlçesi

Studio Analitik qrupu Diskussiya klubu Kitabı Səyyar qalereya

© 2025 Tüm hakları saklıdır

1905.az STUDIO
  • Azeri soykırımları
  • Ermenistan’ın Azerbaycan’a yönelik tecavüzü
  • Ateşkes devam ediyor…
  • Ermeni devleti
  • Azeri tehcirleri
  • Bizim sanatçımız
  • Kitapçı Mendel
  • Bizim tarihimiz
  • Miras
  • Duvar kağıdı
  • İnfografik
  • Dəyirmi masa
  • Köşe
  • müsahibələr
  • Fotoğraflar